11 Temmuz 2013 Perşembe

ORUÇ VE RAMAZAN



ORUÇ VE RAMAZAN

Ramazan ayına girdik, dün orucun ilk günüydü. Balıkesir camileri oldu taştı. İlk teravih namazı kılındı. Ramazan, ruhun beslenmesi için bedenin aç bırakıldığı aydır. 11 ayın yürekte bıraktığı kiri, isi, pası temizlemek için yüreğin bakıma alınmasıdır. Yüreğinin çeperlerine tutunarak kendine doğru tırmanmak isteyenler için bulunmaz bir fırsattır.

Balıkesir’de Ramazan ayı gerçekten güzel geçer. İnsanlarımız saygılıdır. Oruç tutanlar huzurla ibadetlerini eda ederler. Yardımlaşma duyguları artar muhtaçlara ramazan paketi dağıtımları yapılır. İftar davetleri ramazan ayı süresince devam eder.

Balıkesir Ramazan ayında çok güzel huzurlu bir şehir olur.İnsanların nezaket anlayış,samimiyet dayanışma duygularını çok net olarak gözle görebilirsiniz.Balıkesir’de Ramazan gerçekten güzel geçer.

Koray Lisesi müdürü olarak görevli olduğum dönemde, Aile birliği üyelerimizin çabaları ve destekleri ile yardım paketi dağıtımı yapılırdı. Her ramazan ayında önceden titiz bir araştırma ile tespit ettiğimiz öğrencilerimizin ev adreslerine bizzat gidilerek yardım paketi bırakılırdı. Bu vesile ile okulumuzun ekonomik sıkıntısı olan çocuklarına ulaşma imkânımız olurdu. Hem o haneye katkı vermiş olurduk. Aynı zamanda öğrenci okula bağlanır motive olurdu. “Okulum beni destekledi. Evime kadar geldi. O halde karşılığında çok çalışıp sınıfımı geçmeliyim” diye değerlendirme yaparak ciddi bir motivasyon kazanırdı.

O günlere ait ilginç bir anımı sizinle paylaşayım,

Ramazan ayındaydık. Çift tedrisat eğitimde, akşam ezanından sonra 2 ders daha yapılıyordu. Öğlenci 16 sınıfta eğitim gören çocuklar ve öğretmenleri iftarda kantin önünde veya getirdikleri ile sınıflarda acele olarak iftar yapıyorlardı. O teneffüsü 20 dakika yapmıştım. Ramazan okulda güzel geçiyordu.

Her sene olduğu gibi gıda poşeti dağıtımı yapacaktık. Aile birliğimiz toplantı yaptı. Yardım fonu için görevlendirmeler yapıldı. Esnaf ve imkânı olan ailelerin gönderdikleri gıda maddeleri erzaklar boş bir odada tasnif edildi. Sonra boş bir torba ile sıra üstlerine öbek öbek bırakılmış erzaklardan birer paket konulmak suretiyle yardım poşetleri hazırlandı. Bir eve bir hafta yetecek erzak (çay,şeker,makarna,yağ,mercimek,kurufasulye,margarin,vb..) konuldu.Akşama yakın zamanda erzaklar müsavi şekilde dağıtılmış torbalar dağıtıma hazır hale getirilmişti. Torbaların ağızları kapatılacağı anda, kapı açıldı. İçeri Arzu kasap çalışanı bir genç elinde 10 kilo kuşbaşı et olduğu halde geldi.
Kasap çırağı;
-Bu eti size getirmemi istediler. Dedi. Et torbasını bıraktı.
Orada bulunanlar şaşırdı hesapta yokken son anda et yardımı da gelmişti. İyi bir iş yaptığımızı duyan kasap ta kendiliğinden et göndermiş, diye sevindik.
Kasap çırağından ricada bulundum.
-Patronuna selam söyle çok güzel et göndermiş, Allah kabul etsin, zahmet olmayacaksa bunları yarım kiloluk poşetlere ayırıp göndersin. Dedim.
Çırak bir müddet sonra 20 adet torbada yarımşar kilo kuşbaşı eti getirdi. Dağıtıma hazır torbalardan, birinci derecede muhtaç olduğunu düşündüğümüz 20 aileye gidecek poşetlere bu et paketlerini ilave ettik. Daha sonra torba dağıtımı yapacak velilerimiz poşetleri ve listeleri alarak dağıtıma çıktılar. Bende müdür odasına geçtim.

Aradan çok zaman geçmedi. Kapı çalındı. Gelen, Edebiyat öğretmenimiz Mahmut Çetin ÖNCEL’Dİ. İçeri girdi.
Hocam buyurun. Dedim. Oturdu, bana;

- Müdür bey akşam okulda iftar yapacağız, sizi de aramızda görmek isteriz. Kimya laboratuarında olacağız. Dedi.

-Davetinize teşekkür ederim. Memnuniyetle gelirim. Dedim.

Öğretmen Mahmut Çetin ÖNCEL odadan çıkmak üzere ayağa kalktı. Çıkarken geri döndü.

-Müdür bey biz aramızda para topladık. Akşam için güveç yapacaktık. Kasapta ellerimle kuşbaşı etleri hazırladım. Okula geldim. Akşama doğru gönderin dedim. Et gelmedi. Kasaba gidip sordum. Müdür beye verdik dediler. Odanızda da bakınıyorum et torbasını göremiyorum. Acaba etler nerede, geç kaldık. Anca pişiririz. DEDİ.

Eyvah…!Bak sen yanlışlığa Kasabın hayır olsun diye gönderdiğini düşündüğüm etler meğer akşama öğretmenlerimizin  güvecine gelen etlermiş..

Mahcup oldum. Etler çoktan gideceği yere girmişti.
Mahmut Hocama durumu anlattım. Hemen kasabı aradım.10 kilo kuşbaşı daha hazırlayarak acele göndermesini istedim. Mahmut beye;

-Hocam benim bu yardım paketlerine katkım olsun. Keşke önceden düşünüp ben alıp koysaydım. Herhalde bu yirmi haneye bu akşam et lazım olmuş. Vesile oldun. Bu bizim hayrımız olsun dedim.
Kasabın getirdiği et iftara yetişti.Sofrada oturanlar bu durumu öğrenmişler.Maliyetini paylaşma önerisinde bulundular.Ben kabul etmedim.......Hayır, bize nasip oldu..dedim.


RAMAZAN AYINIZ MÜBAREK OLSUN. KAVGA VE KÜSLÜKLERİN OLMADIĞI DOSTLUĞUMUZUN VE YARDIMLAŞMALARIMIZIN ARTTIĞI GÜNLER DİLERİM.

Hiç yorum yok: