ORUÇ VE RAMAZAN
Ramazan ayına girdik, dün orucun
ilk günüydü. Balıkesir camileri oldu taştı. İlk teravih namazı kılındı. Ramazan, ruhun beslenmesi için bedenin
aç bırakıldığı aydır. 11 ayın yürekte
bıraktığı kiri, isi, pası temizlemek için yüreğin bakıma alınmasıdır. Yüreğinin
çeperlerine tutunarak kendine doğru tırmanmak isteyenler için bulunmaz bir
fırsattır.
Balıkesir’de
Ramazan ayı gerçekten güzel geçer. İnsanlarımız saygılıdır. Oruç tutanlar
huzurla ibadetlerini eda ederler. Yardımlaşma duyguları artar muhtaçlara
ramazan paketi dağıtımları yapılır. İftar davetleri ramazan ayı süresince devam
eder.
Balıkesir
Ramazan ayında çok güzel huzurlu bir şehir olur.İnsanların
nezaket anlayış,samimiyet dayanışma duygularını çok net olarak gözle
görebilirsiniz.Balıkesir’de Ramazan gerçekten güzel geçer.
Koray Lisesi müdürü olarak
görevli olduğum dönemde, Aile birliği üyelerimizin çabaları ve destekleri ile
yardım paketi dağıtımı yapılırdı. Her
ramazan ayında önceden titiz bir araştırma ile tespit ettiğimiz
öğrencilerimizin ev adreslerine bizzat gidilerek yardım paketi bırakılırdı.
Bu vesile ile okulumuzun ekonomik sıkıntısı olan çocuklarına ulaşma imkânımız
olurdu. Hem o haneye katkı vermiş olurduk. Aynı zamanda öğrenci okula bağlanır
motive olurdu. “Okulum beni destekledi. Evime kadar geldi. O halde karşılığında
çok çalışıp sınıfımı geçmeliyim” diye değerlendirme yaparak ciddi bir
motivasyon kazanırdı.
O
günlere ait ilginç bir anımı sizinle paylaşayım,
Ramazan ayındaydık. Çift tedrisat
eğitimde, akşam ezanından sonra 2 ders daha yapılıyordu. Öğlenci 16 sınıfta
eğitim gören çocuklar ve öğretmenleri iftarda kantin önünde veya getirdikleri
ile sınıflarda acele olarak iftar yapıyorlardı. O teneffüsü 20 dakika
yapmıştım. Ramazan okulda güzel geçiyordu.
Her sene olduğu gibi gıda poşeti
dağıtımı yapacaktık. Aile birliğimiz toplantı yaptı. Yardım fonu için
görevlendirmeler yapıldı. Esnaf ve imkânı olan ailelerin gönderdikleri gıda
maddeleri erzaklar boş bir odada tasnif edildi. Sonra boş bir torba ile sıra
üstlerine öbek öbek bırakılmış erzaklardan birer paket konulmak suretiyle
yardım poşetleri hazırlandı. Bir eve bir hafta yetecek erzak
(çay,şeker,makarna,yağ,mercimek,kurufasulye,margarin,vb..) konuldu.Akşama yakın
zamanda erzaklar müsavi şekilde dağıtılmış torbalar dağıtıma hazır hale getirilmişti.
Torbaların ağızları kapatılacağı anda, kapı açıldı. İçeri Arzu kasap çalışanı
bir genç elinde 10 kilo kuşbaşı et olduğu halde geldi.
Kasap çırağı;
-Bu eti size getirmemi istediler.
Dedi. Et torbasını bıraktı.
Orada bulunanlar şaşırdı hesapta
yokken son anda et yardımı da gelmişti. İyi bir iş yaptığımızı duyan kasap ta
kendiliğinden et göndermiş, diye sevindik.
Kasap çırağından ricada bulundum.
-Patronuna selam söyle çok güzel
et göndermiş, Allah kabul etsin, zahmet olmayacaksa bunları yarım kiloluk
poşetlere ayırıp göndersin. Dedim.
Çırak
bir müddet sonra 20 adet torbada yarımşar kilo kuşbaşı eti getirdi. Dağıtıma
hazır torbalardan, birinci derecede muhtaç olduğunu düşündüğümüz 20 aileye
gidecek poşetlere bu et paketlerini ilave ettik. Daha sonra torba
dağıtımı yapacak velilerimiz poşetleri ve listeleri alarak dağıtıma çıktılar.
Bende müdür odasına geçtim.
Aradan çok zaman geçmedi. Kapı çalındı.
Gelen, Edebiyat öğretmenimiz Mahmut Çetin ÖNCEL’Dİ. İçeri girdi.
Hocam buyurun. Dedim. Oturdu, bana;
- Müdür bey akşam okulda iftar yapacağız,
sizi de aramızda görmek isteriz. Kimya laboratuarında olacağız. Dedi.
-Davetinize teşekkür ederim. Memnuniyetle
gelirim. Dedim.
Öğretmen Mahmut Çetin ÖNCEL
odadan çıkmak üzere ayağa kalktı. Çıkarken geri döndü.
-Müdür bey biz aramızda para topladık.
Akşam için güveç yapacaktık. Kasapta ellerimle kuşbaşı etleri hazırladım. Okula
geldim. Akşama doğru gönderin dedim. Et gelmedi. Kasaba gidip sordum. Müdür
beye verdik dediler. Odanızda da bakınıyorum et torbasını göremiyorum. Acaba
etler nerede, geç kaldık. Anca pişiririz. DEDİ.
Eyvah…!Bak
sen yanlışlığa Kasabın hayır olsun diye gönderdiğini düşündüğüm etler meğer akşama
öğretmenlerimizin güvecine gelen
etlermiş..
Mahcup oldum. Etler çoktan
gideceği yere girmişti.
Mahmut Hocama durumu anlattım.
Hemen kasabı aradım.10 kilo kuşbaşı daha hazırlayarak acele göndermesini istedim.
Mahmut beye;
-Hocam benim bu yardım
paketlerine katkım olsun. Keşke önceden düşünüp ben alıp koysaydım. Herhalde bu
yirmi haneye bu akşam et lazım olmuş. Vesile oldun. Bu bizim hayrımız olsun
dedim.
Kasabın
getirdiği et iftara yetişti.Sofrada oturanlar bu durumu öğrenmişler.Maliyetini
paylaşma önerisinde bulundular.Ben kabul etmedim.......Hayır, bize nasip oldu..dedim.
RAMAZAN
AYINIZ MÜBAREK OLSUN. KAVGA VE KÜSLÜKLERİN OLMADIĞI DOSTLUĞUMUZUN VE
YARDIMLAŞMALARIMIZIN ARTTIĞI GÜNLER DİLERİM.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder