3 Aralık 2013 Salı

3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ.




3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ.

1992 yılında Birleşmiş Milletler aldığı bir kararla, 3 Aralık gününü “Uluslararası Engelliler Günü” olarak ilan etti.

Bu kararın ardından BM İnsan Hakları Komisyonu 5 Mart 1993 tarihli ve 1993/29 sayılı bildirisi ile üye ülkelerce 3 Aralık gününün “engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması” amacıyla tanınmasını istedi.

Ve o günden beri, 3 Aralık “engelliler günü” olarak bilinmektedir.Bu vesile ile doğumuna az bir süre kala engelli bir çocuğun annesi ile aralarındaki konuşmayı sizinle paylaşıyorum..

ENGELLİ BİR ÇOCUĞUN ANNESİNE SÖZLERİ...

-Nasılsın?
-Ben iyiyim. Doğmama çok az bir süre kaldı. Ama sana söylemem gereken bir şey var.
Kimilerine göre bazı eksikliklerle geleceğim.."Özürlü" diyecekler bana..
Ama ben Senin dışında... kimseden "özür" dilemeyeceğim anne..

Beklentilerinin hepsine cevap veremeyeceğim için..Senden şimdiden özür dilerim..

Komşumuz çocuklarını benimle oynatmak istemediği zaman boynunu eğeceğin için..
"Bana doğru düzgün bir evlat bile veremedin", sesini duyarsan bir gün..Kulağındaki her yankısı için..Mağaza mağaza dolaşıp bisiklet seçmenin tatlı heyecanı yerine,Tekerlekli sandalye almanın burukluğunu sana yaşatacağım için..

Çağrılmayacağımız her aile toplantısı,bayram kutlaması, piknik için..Yada çağrılacağın ama benim yüzümden gidemeyeceğin her toplaşma, her düzenlenen kadınlar günü için..

ÖZÜR DİLERİM ANNE..!

Ama senden bir isteğim var; Benden sakın vazgeçme anne!

Bacaklarım güçsüz olabilir..Kolayca tırmanamayabilirim merdivenleri..Sakın beni taşımaya kalkma anne!

Tamam engelleri birlikte aşalım yine..Ama sen elimden tutma!Bana yardım etmek istiyorsan yukarı çık ve bana "gel" de!Çıkamadığım için ağlayabilirim belki de..Ama sen ağlat beni anne!Ağlasam da daha çok merdiven çıkarmalısın bana..

Yoksa asla güçlenemem..

Kulaklarım iyi işitmeyebilir..Konuşmaya başlamam biraz zaman alabilir belki..
Ama sen sakın suskunluğa bürünme anne! Daha çok konuşmalısın benle! Daha çok şarkı söylemeli, daha çok kitap okumalısın bana!

Yoksa asla konuşamam...

Belki bazı takıntılarım, ısrarlarım olabilir geldiğimde..'N'olur bana 'hayır' de anne!

Bana acıdığın ve beni mutlu etmek için, istediğim her şeyi yapma hatasına sakın düşme!

Lütfen ağlat beni anne!

Şimdi beni ağlat ki, ilerde birlikte ağlamayalım..Yoksa asla ayakta duramam..

Belki etrafındaki insanlardan biraz farklı bir yüzüm olabilir doğduğumda..Çok iyi görünmeyebilirim belki..Ama sen yine güzel güzel bak bana anne!Öyle bak ki, bende aynaya baktığımda karşımda güzel bir yüz görebileyim..

Yoksa asla kendime gülümseyerek bakamam...

Bir şeyleri hemen kavramayabilir, çabucak anlamayabilirim belki...Ama sen yine anlat bana anne! Defalarca anlat! Benden sakın VAZGEÇME!

Yoksa asla öğrenemem...

***
ENGELLİLER, KADERLERİNE MAHKÛM MUDUR?
En basit tanımı ile  “engelli”, diğerlerine göre kısıtlılığı olan (kişi) demektir.
Görme engeli, İşitme engeli, Fiziksel engel, Zihinsel engel, Ruhsal engel, Sosyal bozukluklar vb engeli olanlar için yaşamak çok kolay olmuyor.

Hayat standartları normal insana göre düzenlenmiştir. Yollar, merdivenler, hastaneler, okullar onlar için ciddi sorun olmaktadır.

Bütün insanlar özgür, onur ve hakları yönünden eşit doğarken yaşamsal süreçte maruz kaldıkları kendi ellerinde olmayan sebeplerle engelli olmaktadır. Hayatını iyi sağlayamayan kişi de, boyu diğerlerinden daha kısa kişi de bir anlamda engellidir.
Ancak bu, kişileri aşağılayan bir durum değildir. "Ayağını yorganına göre uzat!" atasözünde olduğu gibi bu kimseler durumlarına uygun çözümlerle hayatı çekilir hale getirebilirler. Ortopedik engelli bir kimse de pekâlâ seyahat edebilir; görme engelli bir kimse yazabilir ve okuyabilir.

Çevremizde samimi olarak gözlem yapalım. Mutlaka engelli dostlarımız vardır. Kişisel olarak ne yapabiliyoruz.Devlet olarak ,Belediye olarak ne yapabiliyoruz….Yapılanlar yeterlimidir…

Şimdi ben kendime soruyorum. ENGELLİLER,  KADER MAHKÛMU MU?
Bizler toplum olarak duygusal bir yapıya sahibiz. Sıkıntılı durumda olan insanlara genelde üzülerek bakarız ve vahlı, tühlü cümleler kurarak hallerine acırız. Aslına bakılırsa çevremizde gördüğümüz engellilere de aynı şekilde yaklaşıyor ve “Ailesine Allah Kolaylık Versin” demekten başka yaptığımız fazlada bir şey olmuyor.

VEBAL ALTINDAYIZ… SORUMLUYUZ. ÇÜNKÜ HAYATI MÜŞTEREK PAYLAŞIYORUZ..
Bu büyük vebali sırtımızda taşımamak için yaşamımızın her evresinde engellilere ve de ailelerine elimizden gelen her türlü yardımı yapalım.


Hiç yorum yok: