3 Mayıs 2012 Perşembe

‎ZİL ÇALDI..! HAYDİ..! DERS BAŞLADI.


ZİL ÇALDI..! HAYDİ..!  DERS BAŞLADI.
Öğretmen çocuklardan Dünyanın Yedi Harikasını yazmalarını ister.
Gelen cevaplar şöyledir:1- Artemis Tapınağı,2- İskenderiye Feneri,3- Helyos Heykeli-Rodos,4- Babil’in Asma Bahçeleri,5- Mausoleum-Bodrum,6- Zeus Heykeli-Olimpia,7- Piramitler-Mısır…
Öğrencilerden birisi kâğıdını vermekte tereddüt eder ve öğretmene; “Bence Dünyanın 7 Harikası bunlar değil!” der. Diğer öğrenciler gülüşür. Öğretmen son derece anlayışlı bir şekilde;
- “Peki, söyle bakalım senin listende neler var?”Önce duraksar ve sonra okumaya başlar çocuk:
- “Bence Dünyanın 7 Harikası:1- Görmek,2- Duymak,3- Dokunmak,4- Tatmak,5- Hissetmek,6- Gülmek,7- Ve Sevmek…”tir der.
Okul ortamlarında birbirinden farklı çok sayıda öğrenciyle karşılaşmak mümkündür. Her birinin sahip olduğu fiziksel özellikler nasıl ki farklıysa, sahip oldukları zihinsel, duygusal, sosyal özellikler de farklıdır. Hepsi farklı ailelerden, ortamlardan, farklı özelliklerle gelmiş çocuklardır. Bireysel olarak birbirinden bu denli farklı olan çocukların bir arada oldukları, etkileşimde bulundukları ortamlarda da elbette ki sorunlar yaşanabilmektedir.
Okul ortamlarında en sık rastlanan problem davranışları şu şekilde sıralayabiliriz. Okul ve sınıf kurallarına uymamak, Öğretmene saygısızlık, Derse karşı ilgisizlik, Öğretmenin ve arkadaşlarının derste dikkatini dağıtmak, Arkadaşlarına sözel ya da fiziksel olarak kötü davranmak, Derste izinsiz konuşmak ve yerini değiştirmek, Okul başarısızlığı, Ödev yapmama, Okul-ders devamsızlığı, ilişkilerde yaşanan problemler, vb.
Öğretmenler genellikle problem davranışları bu şekilde sıralarken, bu davranışlara ilişkin açıklamaları da beraberinde eklerler. Bu tür davranışları gösteren çocuklar;Disiplini bozmak istiyor olabilirler,Dikkat çekmek istiyor olabilirler,Ailevi problemleri olabilir, Daha fazla ilgiye ihtiyaç duyabilirler,Öğrenme güçlüğüne sahip olabilirler,Zayıf sosyal becerilere sahip olabilirler,Derste sıkılıyor olabilirler,Aşırı hareketli, dikkati dağınık olabilirler,Başka bir çok sebepte olabilir..NE OLURSA OLSUN O ÇOCUKLAR BİZİM GELECEĞİMİZDİR…
Hayatta en büyük mutluluk, kişinin sevildiğini bilmesidir.. Dünyada yaşayan bütün insanlar hangi renkten olursa olsun,hangi ırktan gelirse gelsin,ister kutuplara Eskimo genci isterse Afrika da garip bir zenci..sevildiğini bildiğinde mutlu olur..1- Görmek,2- Duymak,3- Dokunmak,4- Tatmak,5- Hissetmek,6- Gülmek,7- Ve Sevmek ve de Sevilmek ten daha önemli ne olabilir ki!
Öğretmenlerimiz  öğrencilere yaklaşımlarında bilmelidirler ki Kalpten çıkan sözler kalbe gider.Ağızdan çıkanlar kulak dışında kalır.Öğrenci birey olarak fark edilmek ister.Dokunularak sevildiğini görmek ister,gülmek hissetmek ister..
Öğretmenler sevgi dili ile yaklaşım içinde olacaklardır.Öğrencilerimiz umutla hayata hazırlanmaktadırlar.Öğrenemeyen insan yoktur..Biliniz ki kişiye özel yaklaştığınızda bambaşka olacak, öğrenilemeyen hiçbir şey kalmayacaktır.
 Okul yöneticilerimiz…. Öğretmenlerimiz… Siz Türkiye’nin geleceğini hazırlıyorsunuz. Dünyanın en önemli işini yapıyorsunuz.. Öğrencilerimizin anne ve babaları çocuklarının geleceği için heyecan içindeler..
ZİL ÇALDI ..Okullar Pazartesi günü 2. Döneme başladı..Bütün milli eğitim camiasına ,kutsal görevlerinde de başarılar dilerim..Türkiye’nin vebali sırtınızda……….
Size ATATÜRK SESLENİYOR……Muallimler,Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr muallim ve mürebbileri, sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip (orantılı) bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu evsâf ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. Mümtaz vazifenizin ifasına âli himmetlerle hasr-ı mevcudiyet edeceğinize asla şüphe etmem.


Hiç yorum yok: