ZİL ÇALDI..! HAYDİ..!
DERS BAŞLADI.
Öğretmen çocuklardan Dünyanın Yedi Harikasını
yazmalarını ister.
Gelen cevaplar şöyledir:1- Artemis Tapınağı,2-
İskenderiye Feneri,3- Helyos Heykeli-Rodos,4- Babil’in Asma Bahçeleri,5-
Mausoleum-Bodrum,6- Zeus Heykeli-Olimpia,7- Piramitler-Mısır…
Öğrencilerden birisi kâğıdını vermekte tereddüt eder
ve öğretmene; “Bence Dünyanın 7 Harikası bunlar değil!” der. Diğer öğrenciler
gülüşür. Öğretmen son derece anlayışlı bir şekilde;
- “Peki, söyle bakalım senin listende neler
var?”Önce duraksar ve sonra okumaya başlar çocuk:
- “Bence Dünyanın 7 Harikası:1- Görmek,2- Duymak,3-
Dokunmak,4- Tatmak,5- Hissetmek,6- Gülmek,7- Ve Sevmek…”tir der.
Okul
ortamlarında birbirinden farklı çok sayıda öğrenciyle karşılaşmak mümkündür.
Her birinin sahip olduğu fiziksel özellikler nasıl ki farklıysa, sahip
oldukları zihinsel, duygusal, sosyal özellikler de farklıdır. Hepsi farklı
ailelerden, ortamlardan, farklı özelliklerle gelmiş çocuklardır. Bireysel
olarak birbirinden bu denli farklı olan çocukların bir arada oldukları,
etkileşimde bulundukları ortamlarda da elbette ki sorunlar yaşanabilmektedir.
Okul
ortamlarında en sık rastlanan problem davranışları şu şekilde sıralayabiliriz.
Okul ve sınıf kurallarına uymamak, Öğretmene saygısızlık, Derse karşı ilgisizlik,
Öğretmenin ve arkadaşlarının derste dikkatini dağıtmak, Arkadaşlarına sözel ya
da fiziksel olarak kötü davranmak, Derste izinsiz konuşmak ve yerini
değiştirmek, Okul başarısızlığı, Ödev yapmama, Okul-ders devamsızlığı,
ilişkilerde yaşanan problemler, vb.
Öğretmenler genellikle problem davranışları bu
şekilde sıralarken, bu davranışlara ilişkin açıklamaları da beraberinde
eklerler. Bu tür davranışları gösteren çocuklar;Disiplini bozmak istiyor
olabilirler,Dikkat çekmek istiyor olabilirler,Ailevi problemleri olabilir, Daha
fazla ilgiye ihtiyaç duyabilirler,Öğrenme güçlüğüne sahip olabilirler,Zayıf
sosyal becerilere sahip olabilirler,Derste sıkılıyor olabilirler,Aşırı
hareketli, dikkati dağınık olabilirler,Başka bir çok sebepte olabilir..NE
OLURSA OLSUN O ÇOCUKLAR BİZİM GELECEĞİMİZDİR…
Hayatta
en büyük mutluluk, kişinin sevildiğini bilmesidir.. Dünyada yaşayan bütün
insanlar hangi renkten olursa olsun,hangi ırktan gelirse gelsin,ister kutuplara
Eskimo genci isterse Afrika da garip bir zenci..sevildiğini bildiğinde mutlu
olur..1- Görmek,2- Duymak,3- Dokunmak,4- Tatmak,5- Hissetmek,6- Gülmek,7- Ve
Sevmek ve de Sevilmek ten daha önemli ne olabilir ki!
Öğretmenlerimiz
öğrencilere yaklaşımlarında bilmelidirler ki Kalpten çıkan sözler kalbe
gider.Ağızdan çıkanlar kulak dışında kalır.Öğrenci birey olarak fark edilmek
ister.Dokunularak sevildiğini görmek ister,gülmek hissetmek ister..
Öğretmenler sevgi dili ile yaklaşım içinde
olacaklardır.Öğrencilerimiz umutla hayata hazırlanmaktadırlar.Öğrenemeyen insan
yoktur..Biliniz ki kişiye özel yaklaştığınızda bambaşka olacak, öğrenilemeyen
hiçbir şey kalmayacaktır.
Okul
yöneticilerimiz…. Öğretmenlerimiz… Siz Türkiye’nin geleceğini hazırlıyorsunuz. Dünyanın
en önemli işini yapıyorsunuz.. Öğrencilerimizin anne ve babaları çocuklarının
geleceği için heyecan içindeler..
ZİL ÇALDI ..Okullar Pazartesi günü 2. Döneme
başladı..Bütün milli eğitim camiasına ,kutsal görevlerinde de başarılar
dilerim..Türkiye’nin vebali sırtınızda……….
Size ATATÜRK SESLENİYOR……Muallimler,Yeni nesli,
Cumhuriyetin fedakâr muallim ve mürebbileri, sizler yetiştireceksiniz. Yeni
nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve
fedakârlığınız derecesiyle mütenasip (orantılı) bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren,
ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli
bu evsâf ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. Mümtaz vazifenizin
ifasına âli himmetlerle hasr-ı mevcudiyet edeceğinize asla şüphe etmem.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder