AİLECE KARNEMİZİ ALDIK
Baba, ortaokul 3. sınıfa giden oğlunun elinde
karneyle salona girdiğini görür. "Allah Allah, dönem ne çabuk
bitmiş..." diye düşünür. Oğluna seslenir.
-Getir
bakalım şu karneyi
-Al baba
Adam bir bakar ki, beden eğitimi ve resim
dışındaki tüm dersler zayıf, Baba:
-Bir
dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, İngilizce kursu
dedin. İngilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri ne istersen
yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne
bu notların hali rezil şey!
Çocuk:
-Baba o
benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında
karnelerinin birisini bulmuştum..."
TATİL ZİLİ ÇALIYOR..!
Okullarda "Tatil zili" cuma günü
çaldı!
Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde
eğitim gören 17 milyon 588 bin 958 öğrenci, karnelerini aldı.
ASLINDA GELEN KARNE AİLEMİZİNDİR. Karıkoca ilişkileri, anne baba
sorumlulukları ve okul işbirliği ortalama durum karneye yansımıştır. Önce
bu böyle bilinsin..
Okulların kapanmasıyla birlikte uzun bir
tatile çıkan çocuklar için yaz her ne kadar keyif demekse de çocuğunun boş
zamanını nasıl daha etkin kullanacağını bilemeyen pek çok anne-baba yaptıkları
klasik hatalarla yaz tatilini verimsiz hale getiriyor.
Anne babalar,
çocukları için yaz tatilinde neler yapabilirim kaygısı duyuyor. Gerçekten de
kaygılarında haksız değiller.
Yaz tatili için güven duyacağı yardım
alabileceği çok fazla kurum da yok… Anne babalar çalıştığı için çocuklarımız
tatilde boşta kalıyorlar.
Herkes kendine göre tedbirler alıyor. Kimi
dedelere, ninelere emanet ediyor. Kimileri spor kulüplerine, kimileri de etüt
merkezlerine…
Bizim
zamanımızda olsa kolaydı..!
Baba çevrede esnaf dostları ile irtibata
geçer. Durumu uygun olan bir ustanın yanında
cep harçlığı ile çocuğunu çırak olarak göreve başlatırdı.
Çocuğu berduş olamasın, okula gitmediği için sokaklarda boş boş gezmesin diye aldığı
tedbirdir. Böylece anne babanın gözü arkada kalmazdı...
Çocuklar; esnaf sokağında kendisi gibi kısa
süreli geçici çıraklarla beraber 3 ay geçirirdi.
İleride kendisine ne kadar yarayacağını
bilmediği bir meslek dalında ucuz işçi olarak 3 ay çalışıp, dışarıda hayatın
zorluklarını burnu sürtülerek öğrenirdi.
Kimsenin
de pedagoji psikoloji kaygısı yoktu. Zaten
bu konular da yanında çalıştığı ustaya emanetti.
Ben, kahvede garsonluk, fırında pasa
taşıyıcılığı, ekmek dağıtımı, marangozda, demirci dükkânında çıraklık,
restoranda garsonluk yaparak çocukluğumun yaz tatillerini değerlendirmiş
kişiyim.
Bugün ANNE BABALAR böyle bir yaz tatili
programı yapmazlar. Yapmalarını öneren olursa da kimse dikkate bile almaz…
Bu sayfada yazı yazan, eğitimden anladığını
söyleyen bir kişi olarak, TATİLE GİREN
ÇOCUKLARIN anne ve babalarına söyleyeceklerim var.
Maddeler halinde tavsiyelerimi yazıyorum.
1.Çocukların
çoğu zaman darlığı, imkân kısıtlılığı nedeniyle okul döneminde birçok şeyi
erteler. Özellikle gitmek isteyip de gidemediğiniz bir
gezi alanı, ailece yapmak isteyip de yapamadığınız bir aktivite varsa bunları
yapabilirsiniz.
2.Karnede
zayıf dersler, varsa bunların nedenlerini araştırın, yapılacak en faydalı iş, bu dersin başarılamamış olmasının
nedenlerini araştırmaktır.
3.Yaz
tatili çocukların kitabı sevmelerini sağlamak için çok uygun bir dönemdir. Beraber kitapçıya gidin ve kendi isteğine uygun kitap seçmesine izin
verin, aynı zamanda siz de kendinize kitap alın ve onun önünde siz de kendi
kitabınızı okuyun ve bunun size verdiği keyfi çocuğunuzla paylaşın.
4.Yaz
boyunca imkânlarınız dâhilinde
çocuğunuzun yüzme, tenis, basketbol gibi açık havada da yapabileceği bir spor
yapmasını sağlayabilirsiniz.
5.Tatil
demek sınırsız televizyon bilgisayar demek
değildir! Televizyon ve bilgisayar süreleri yine aşırıya kaçmadan kontrol
altında devam ettirilmelidir.
6.Çocuklar
yaz tatilinde günlerinin bir kısmını da okulla ilgili çalışmalara ayırmalıdır.
ANNELER! BABALAR! SİZ SİZ OLUN. HATA YAPMAYIN.
3 AY AZ ZAMAN DEĞİL BOŞA GEÇMESİN.
Çocuklarınızın eğitimi önemlidir..
Okul da, sokak ta vasıtadır.
KİMSE SİZİN KADAR SORUMLULUK ALMAZ…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder