BEREKET AYI,
RAMAZAN
Müslümanların
rahmet ve bereket ayı olan Ramazan ayı geldi.
Unutulmaz
kalabalık iftar sofralarının yaşandığı RAMAZAN AYI nda, insanlarımız
saygılıdır.
Oruç
tutanlar, huzurla ibadetlerini eda ederler. Yardımlaşma duyguları artar. Muhtaçlara,
ramazan paketi dağıtımları yapılır. İftar davetleri, ramazan ayı süresince
devam eder. Ramazan, gerçekten güzel geçer
Velhasıl
herkeste manevi huzur ve sükûnet hâkim olur. Kentimiz, Ramazan ayında huzurlu
bir şehir olur.
Lisesi
müdürü olarak görevli olduğum dönemde, Aile
birliği üyelerimizin çabaları ve destekleri ile yardım paketi dağıtımı
yapılırdı.
Her
ramazan ayında, önceden titiz bir araştırma ile tespit ettiğimiz
öğrencilerimizin ev adreslerine bizzat gidilerek yardım paketi bırakılırdı. Bu
vesile ile okulumuzun ekonomik sıkıntısı olan çocuklarına ulaşma imkânımız
olurdu. Hem o haneye katkı vermiş olurduk. Aynı zamanda öğrenci, okula bağlanır
motive olurdu.
“Okulum beni destekledi. Evime kadar geldi.
O halde karşılığında çok çalışıp sınıfımı geçmeliyim” diye değerlendirme
yaparak ciddi bir motivasyon kazanırdı.
O günlere ait ilginç bir anımı sizinle
paylaşayım,
Ramazan
ayındaydık. Çift tedrisat eğitimde, akşam ezanından sonra 2 ders daha
yapılıyordu. Öğlenci 16 sınıfta eğitim gören çocuklar ve öğretmenleri iftarda
kantin önünde veya getirdikleri ile sınıflarda acele olarak iftar yapıyorlardı.
O teneffüsü 20 dakika yapmıştım. Ramazan okulda güzel geçiyordu.
Her sene olduğu gibi gıda poşeti
dağıtımı yapacaktık. Aile birliğimiz toplantı yaptı. Yardım fonu için
görevlendirmeler yapıldı.
Esnaf
ve imkânı olan ailelerin gönderdikleri gıda maddeleri erzaklar boş bir odada
tasnif edildi.
Sıra
üstlerine öbek öbek bırakılmış erzaklardan birer adet konulmak suretiyle yardım
poşetleri hazırlandı.
Bir
eve bir hafta yetecek erzak (çay,şeker,makarna,yağ,mercimek,kurufasulye,margarin,vb..)
konuldu.
Akşama
yakın zamanda erzaklar müsavi şekilde dağıtılmış torbalar dağıtıma hazır hale
getirilmişti. Torbaların ağızları kapatılacağı anda, kapı açıldı. Arzu kasabın
çırağı elinde 10 kilo kuşbaşı et olduğu halde içeri girdi.
Kasap
çırağı;
-Bu eti size getirmemi istediler. Dedi. Et
torbasını masaya bıraktı.
Orada
bulunanlar şaşırdı. Hesapta yokken son anda et yardımı da gelmişti. İyi bir iş
yaptığımızı duyan kasap ta kendiliğinden et göndermiş, diye sevindik.
Kasap
çırağından, ricada bulundum.
-Patronuna selam söyle, çok güzel et
göndermiş. Allah kabul etsin. Zahmet olmayacaksa bunları yarım kiloluk
poşetlere ayırıp göndersin. Dedim.
Çırak
bir müddet sonra yarımşar kiloluk 20 adet torbada kuşbaşı eti getirdi. Dağıtıma
hazır torbalardan, birinci derecede muhtaç olduğunu düşündüğümüz 20 aileye
gidecek poşetlere bu et paketlerini ilave ettik.
Torba
dağıtımı yapacak velilerimiz, poşetleri ve listeleri alarak dağıtıma çıktılar.
Bende müdür odasına geçtim.
Aradan
çok zaman geçmedi. Kapı çalındı. Gelen, Edebiyat öğretmenimiz Mahmut Çetin
ÖNCEL’Dİ. İçeri girdi.
Hocam
buyurun. Dedim. Oturdu, bana;
- Müdür bey akşam okulda iftar yapacağız,
sizi de aramızda görmek isteriz. Kimya laboratuvarında olacağız. Dedi.
-Davetinize teşekkür ederim. Memnuniyetle
gelirim. Dedim.
Öğretmen
Mahmut Çetin ÖNCEL odadan çıkmak üzere ayağa kalktı. Çıkarken geri döndü.
-Müdür bey, biz aramızda para topladık.
Akşam için güveç yapacaktık. Ellerimle kuşbaşı etlerini hazırladım. Kasabın
dolabına bıraktım. Okula geldim. Akşama doğru gönderirsiniz dedim. Et gelmedi.
Kasaba gidip sordum. Müdür beye verdik dediler. Odanızda da bakınıyorum et
torbasını göremiyorum. Acaba etler nerede, geç kaldık. Anca pişiririz. DEDİ.
EYVAH…! BAK SEN YANLIŞLIĞA Kasabın hayır olsun diye
gönderdiğini düşündüğüm etler meğer akşama öğretmenlerimizin güvecine gelen etlermiş..
Mahcup oldum. Etler çoktan gideceği yere
girmişti..!
Mahmut
Hocama durumu anlattım. Hemen kasabı aradım.10 kilo kuşbaşı daha hazırlayarak
acele göndermesini istedim. Mahmut beye;
-Hocam benim bu yardım paketlerine katkım
olsun. Keşke önceden düşünüp ben alıp koysaydım. Herhalde bu yirmi haneye bu
akşam et lazım olmuş. Vesile oldun. Bu bizim hayrımız olsun dedim.
Kasabın
getirdiği et iftara yetişti. Sofrada oturanlar bu durumu öğrenmişler.
Maliyetini paylaşma önerisinde bulundular. Ben kabul etmedim. Hayır, o bize
nasip oldu. Dedim.
Ramazan, ruhun beslenmesi için, bedenin aç
bırakıldığı aydır. 11 ayın yürekte bıraktığı kiri, isi, pası temizlemek için,
yüreğin bakıma alınmasıdır. Yüreğinin çeperlerine tutunarak kendine doğru
tırmanmak isteyenler için bulunmaz bir fırsattır. Toplumun huzur ve saadeti
toplumda birlik, beraberlik, paylaşma ve yardımlaşma ile gerçekleşir. “Komşusu
açken tok yatan kimse bizden değildir. “Diyen, Peygamber efendimiz (sav)’de
komşu haklarına son derece önem verirdi. Komşularınızdan muhtaç olanları
gözetelim.
RAMAZANINIZ
MÜBAREK OLSUN. Kavga ve küslüklerin olmadığı, dostluğumuzun ve
yardımlaşmalarımızın arttığı günler dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder