20 Haziran 2016 Pazartesi

BEREKET AYI, RAMAZAN


BEREKET AYI, RAMAZAN

Müslümanların rahmet ve bereket ayı olan Ramazan ayı geldi.

Unutulmaz kalabalık iftar sofralarının yaşandığı RAMAZAN AYI nda, insanlarımız saygılıdır.
Oruç tutanlar, huzurla ibadetlerini eda ederler. Yardımlaşma duyguları artar. Muhtaçlara, ramazan paketi dağıtımları yapılır. İftar davetleri, ramazan ayı süresince devam eder. Ramazan, gerçekten güzel geçer
Velhasıl herkeste manevi huzur ve sükûnet hâkim olur. Kentimiz, Ramazan ayında huzurlu bir şehir olur.

Lisesi müdürü olarak görevli olduğum dönemde, Aile birliği üyelerimizin çabaları ve destekleri ile yardım paketi dağıtımı yapılırdı.

Her ramazan ayında, önceden titiz bir araştırma ile tespit ettiğimiz öğrencilerimizin ev adreslerine bizzat gidilerek yardım paketi bırakılırdı. Bu vesile ile okulumuzun ekonomik sıkıntısı olan çocuklarına ulaşma imkânımız olurdu. Hem o haneye katkı vermiş olurduk. Aynı zamanda öğrenci, okula bağlanır motive olurdu.
Okulum beni destekledi. Evime kadar geldi. O halde karşılığında çok çalışıp sınıfımı geçmeliyim” diye değerlendirme yaparak ciddi bir motivasyon kazanırdı.

O günlere ait ilginç bir anımı sizinle paylaşayım,
Ramazan ayındaydık. Çift tedrisat eğitimde, akşam ezanından sonra 2 ders daha yapılıyordu. Öğlenci 16 sınıfta eğitim gören çocuklar ve öğretmenleri iftarda kantin önünde veya getirdikleri ile sınıflarda acele olarak iftar yapıyorlardı. O teneffüsü 20 dakika yapmıştım. Ramazan okulda güzel geçiyordu.

Her sene olduğu gibi gıda poşeti dağıtımı yapacaktık. Aile birliğimiz toplantı yaptı. Yardım fonu için görevlendirmeler yapıldı.
Esnaf ve imkânı olan ailelerin gönderdikleri gıda maddeleri erzaklar boş bir odada tasnif edildi.
Sıra üstlerine öbek öbek bırakılmış erzaklardan birer adet konulmak suretiyle yardım poşetleri hazırlandı.
Bir eve bir hafta yetecek erzak (çay,şeker,makarna,yağ,mercimek,kurufasulye,margarin,vb..) konuldu.

Akşama yakın zamanda erzaklar müsavi şekilde dağıtılmış torbalar dağıtıma hazır hale getirilmişti. Torbaların ağızları kapatılacağı anda, kapı açıldı. Arzu kasabın çırağı elinde 10 kilo kuşbaşı et olduğu halde içeri girdi.

Kasap çırağı;
-Bu eti size getirmemi istediler. Dedi. Et torbasını masaya bıraktı.
Orada bulunanlar şaşırdı. Hesapta yokken son anda et yardımı da gelmişti. İyi bir iş yaptığımızı duyan kasap ta kendiliğinden et göndermiş, diye sevindik.

Kasap çırağından, ricada bulundum.
-Patronuna selam söyle, çok güzel et göndermiş. Allah kabul etsin. Zahmet olmayacaksa bunları yarım kiloluk poşetlere ayırıp göndersin. Dedim.

Çırak bir müddet sonra yarımşar kiloluk 20 adet torbada kuşbaşı eti getirdi. Dağıtıma hazır torbalardan, birinci derecede muhtaç olduğunu düşündüğümüz 20 aileye gidecek poşetlere bu et paketlerini ilave ettik.
Torba dağıtımı yapacak velilerimiz, poşetleri ve listeleri alarak dağıtıma çıktılar. Bende müdür odasına geçtim.

Aradan çok zaman geçmedi. Kapı çalındı. Gelen, Edebiyat öğretmenimiz Mahmut Çetin ÖNCEL’Dİ. İçeri girdi.
Hocam buyurun. Dedim. Oturdu, bana;

- Müdür bey akşam okulda iftar yapacağız, sizi de aramızda görmek isteriz. Kimya laboratuvarında olacağız. Dedi.

-Davetinize teşekkür ederim. Memnuniyetle gelirim. Dedim.

Öğretmen Mahmut Çetin ÖNCEL odadan çıkmak üzere ayağa kalktı. Çıkarken geri döndü.

-Müdür bey, biz aramızda para topladık. Akşam için güveç yapacaktık. Ellerimle kuşbaşı etlerini hazırladım. Kasabın dolabına bıraktım. Okula geldim. Akşama doğru gönderirsiniz dedim. Et gelmedi. Kasaba gidip sordum. Müdür beye verdik dediler. Odanızda da bakınıyorum et torbasını göremiyorum. Acaba etler nerede, geç kaldık. Anca pişiririz. DEDİ.

EYVAH…!  BAK SEN YANLIŞLIĞA Kasabın hayır olsun diye gönderdiğini düşündüğüm etler meğer akşama öğretmenlerimizin  güvecine gelen etlermiş..

Mahcup oldum. Etler çoktan gideceği yere girmişti..!
Mahmut Hocama durumu anlattım. Hemen kasabı aradım.10 kilo kuşbaşı daha hazırlayarak acele göndermesini istedim. Mahmut beye;

-Hocam benim bu yardım paketlerine katkım olsun. Keşke önceden düşünüp ben alıp koysaydım. Herhalde bu yirmi haneye bu akşam et lazım olmuş. Vesile oldun. Bu bizim hayrımız olsun dedim.

Kasabın getirdiği et iftara yetişti. Sofrada oturanlar bu durumu öğrenmişler. Maliyetini paylaşma önerisinde bulundular. Ben kabul etmedim. Hayır, o bize nasip oldu. Dedim.

Ramazan, ruhun beslenmesi için, bedenin aç bırakıldığı aydır. 11 ayın yürekte bıraktığı kiri, isi, pası temizlemek için, yüreğin bakıma alınmasıdır. Yüreğinin çeperlerine tutunarak kendine doğru tırmanmak isteyenler için bulunmaz bir fırsattır. Toplumun huzur ve saadeti toplumda birlik, beraberlik, paylaşma ve yardımlaşma ile gerçekleşir. Komşusu açken tok yatan kimse bizden değildir. “Diyen, Peygamber efendimiz (sav)’de komşu haklarına son derece önem verirdi. Komşularınızdan muhtaç olanları gözetelim.


RAMAZANINIZ MÜBAREK OLSUN. Kavga ve küslüklerin olmadığı, dostluğumuzun ve yardımlaşmalarımızın arttığı günler dilerim.

Hiç yorum yok: