13.05.2013 demokrat
gazetesinde yayınlandı……….
“OFF, AY DONT NOV ÂBİ YAA”
….!
Karamanoğlu Mehmet Bey 13 Mayıs 1277 yılında, bu şekilde Türkçe'yi resmi devlet dili ilan etti.
Konfüçyüs'e Sordular: Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydınız
yapacağınız ilk iş ne olurdu ?" Büyük filozof, şöyle cevap verdi:
Hiç kuşkusuz, dili
gözden geçirmekle işe başlardım. Şöyle ki: Dil kusurlu olursa, sözcükler
düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılmazsa, yapılması gereken şeyler
doğru yapılamaz. Ödevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur.
Töre
ve kültür bozulursa, adalet yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık
içine düşen halk, ne yapacağını, işin nereye varacağını bilmez. İşte bunun
içindir ki dil, çok önemlidir !”
Yıllardır bu konuda çok şey söylendi. Yıllarca da söylenecek
TÜRKÇEMİZE NE OLUYOR.
Dil yaşayan
canlı bir unsur gibidir. Gelişerek büyür. Çevresinde uygun olan kelimeleri içinde
hazmeder. Çeşitlenerek gelişir. Hiç bir zaman pirinç ayıklar gibi kelimeler
dışarıdan müdahale ile ayıklanıp atılmaz.
Ne çekti bu dil
,entelektüelin elinden…!
Yıllardır farkına varılmadan Türkçemizin kelime sayısı
azalsın diye, tahribatlar yapıldı. Hem de gelişim, değişim ve çağdaşlık adına
yapıldı.
50 yıl dilimizden çok şeyi götürdü. İstiklal Marşımızı, Gençliğe
Hitabeyi anlayacak tek lise üniversite talebesi kalmadı… Nutuk ikinci belki de
üçüncü kez sadeleştiriliyor.
Günlük konuşma dilimizde kullandığımız kelime sayısı giderek
düşüyor. Fikir dünyamızda yayınlanan şiirlerimizin, tadı sanki biraz farklı
daha yavan, anlam ve kelime zenginliği daha cılız kalıyor. Dünya çapında
romanımız yok.
Haftalık edebiyat dergileri çıkmıyor. Çıkanı da okuyan yok. Günlük gazetelerin magazin haberleri ve
televizyon dizileri halkın genel kültürünü oluşturuyor.
Ben bu gidişten endişeleniyorum.Dilimizdeki yozlaşma her
geçen gün daha vahim hale geliyor.Çok önemli buluyorum.Kime nereye anlatayım
bilmiyorum.”Söylesem tesir yok sussam
gönül razı değil….”
Her geçen gün Türkçenin biraz daha yozlaştırıldığını
görüyorum. Dilimizdeki yabancı kökenli sözcüklerin istilası artarak sürüyor. Kaygılarımı
daha iyi ifade edebilmek için, yıllar içinde Türkçe'de nasıl bozulmalar
olduğunu ifade edecek kurmaca bir
cümleyi sizinle paylaşıyorum.Bu haberi
mutlaka okuyun ve birazcık düşünün!!!
Yıl: 1965
"Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl
bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir
müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir
tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı
şerifleriniz hayrolsun' dedim.."
Yıl: 1975
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne
yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden
kendime gelir gibi oldum,yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme
çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."
Yıl: 1985
"Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne
yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa
bir süre sonra kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir
tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı
akşamlar' dedim.."
Yıl: 1995
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde
kal geldi yâni..Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş
tamamdır dedim..Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm'
dedim.."
Yıl: 2006
"Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni..
Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama
concon muyum ki ben,baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita
senin.. 'Hav ar yu yavrum?'"
Yıl: 2026
"Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden..
Off, ay dont nov âbi yaa.. Ama o da bana
öyle baktı, if so âşık len bu manita.. 'Hay beybi..'"
Toplum, din,
edebiyat, tarih, bilim, eğitim gibi kültürün her yöresi en iç öğelerine dek,
dilin damgasını taşır. Yönü, amacı, kapsamı, başarısı ne olursa olsun,
insanın yürüdüğü görünür görünmez tüm yollar dilden geçer. Çepeçevre insan
varoluşunun ana koludur dil.
Türkçemizin yozlaşmasına seyirci kalmayalım. Dilimizin önemini bilelim. Tedbirimizi
alalım. DİLİMİZE SAHİP ÇIKALIM… OKUMAYI SEVDİRELİM. OKUYANA SAHİP ÇIKALIM.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder