“KÜMESTEKİ
TAVUKLAR VE TİLKİ”
Türkiye Cumhuriyetinin 90.
kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yurtta ve KKTC ile yurt dışındaki
temsilciliklerde törenler düzenlendi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,
Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Anıtkabir'deki törene katıldı,
Çankaya Köşk'ünde kutlamaları kabul etti. Bu coşkulu kutlamaları
gururla takip ettik..Yerel kutlamalarda biz de bizzat içinde olduk yaşadık..
Ancak
ben 5 bin yıllık iftihar ettiğimiz devlet geleneğimizin son eseri TÜRKİYE
CUMHURİYETİNİN başarılarını çekemeyenlerin olduğuna inanıyorum.
Dünyanın gözü bizim
üzerimizde olduğu için mi başımız beladan kurtulmuyor? Göze mi geliyoruz? Kem
gözlere mi rastlıyoruz? Dış mihraklara mı takılıyoruz?
BİZİ ÇEKEMEYENLER,
BİZİ BÖLMEK VE PARÇALAMAK İSTEYENLER VAR. Her defasında bir sorun peydah
ediliyor.
Yıllardır,sağ,sol-alevi,Sünni-Türk,Kürt-Atatürkçü,Laik,….daha
nice ayrılıklar uydurdular ve çok sıkıntılar çektik.Hala çekiyoruz…
Batı dünyası oldum
olası bizim kalkınmamızı istemedi.”dış güçler” dediğimiz kim deseniz
herkesin bildiği dost görünümlü devletler bizim kalkınmamızı hiç istemediler…
Ülkemizi
yönetenlerden dünyanın gözünün üzerimizde olduğunu, “örnek ülke” olduğumuzu,
ekonomik göstergeler ve uluslararası itibar açısından zirveye çıktığımızı duymak
son derece sevindirici! Gurur duyuyoruz.
Lakin
akıllı olunmalıdır. Türkiye'nin büyümesinden, güçlenmesinden, içeride
ve dışarıda barışı, huzuru, kardeşliği savunmasından rahatsız olanların
varlığını hiç unutmamalıyız.
Cumhuriyet nesli
olarak birlik içinde kalkınma yarışında üzerimize düşeni yapmak
mecburiyetindeyiz..
“BİZİ ÇEKEMEYENLER
RAHATSIZ OLUYOR” diye geri adım atılmayacağını, ülkemizi türbülansa sokmak
isteyenlere izin verilmeyeceğini bütün dünyaya haykırmalıyız..Kalkınma
verileri ile yüzlerine gerçekleri tokat gibi indirmeliyiz..
ABD’de bir askeri
okulda ders olarak anlatılan Horoz ve Tilki Hikâyesini sizinle
paylaşarak asıl söylemek istediğimi belirtmek isterim…
“Dershanede hocayı
beklerken ışıklar kapanmış ve bir çizgi film gösterilmeye başlanmış. Filmin adı
” Küçük Tavuk “. Bir kümes var. Kümeste birçok tavuk ile genç ve küçük
horozlar, bir de kümesin yaşlı ve büyük horozu bulunuyor.
Kümesin
etrafında da bir tilki dolaşıyor. Yaşlı ve büyük horoz, tilki içeri girmesin
diye kümesin kapısını sıkı sıkıya kapatmış, tavukları dışarı bırakmıyor.
Tabii dışarı
çıkamadıkları için doğru dürüst yemlenemeyen tavuklar da zayıf ve küçük
tavuklar. Yaşlı ve büyük horoz ise dışarı bırakmadığı tavuklara ölmeyecek kadar
mısır tanesi dağıtarak yaşamalarını sağlıyor.
Kümese giremeyen
tilki bunun üzerine kümesin tellerinde küçük bir delik açarak küçük ve genç bir
horoza sesleniyor ve ona biraz mısır veriyor. Mısırı yiyen küçük ve genç horoz
her gün gelip tilkiden mısır alıyor.
Bir süre sonra tilki
küçük ve genç horoza tek başına yiyebileceğinden fazla mısır verince genç horoz
hem kendisi yiyor hem de diğer tavuklara mısır dağıtıyor. Böylece yavaş yavaş
yaşlı ve büyük horozun kümesteki gücü kırılıyor.
Horozun etrafındaki
tavuklar azalmaya başlıyorlar. Artık popüler olan genç ve artık irileşen
horozun etrafında ise tavuklar toplanıyor.
Bu aşamada tilki
kümesin kapısının önüne mısır bırakıyor. Kümeste bir tartışma çıkıyor. Kapıyı
açalım mı açmayalım mı diye. Sonunda korkarak kapıyı açıyorlar ve kafalarını
dışarı uzatıp yemlenip hemen geri çekiyorlar. Bir süre böyle devam ediyor.
Hiçbir şey olmuyor.
Kümesteki tavuklar rahatlıyor. Korkuları azalıyor. Nihayet bir gece tilki
kümesin önündeki avluya mısır döküyor. Artık korkusuz olan tavuklar genç ve
artık güçlü horozun öncülüğünde dışarı çıkıyor ve rahat rahat yemleniyorlar.
Kümesteki her tavuk
semiriyor. Tilki bir süre sonra gece kümesin kapısından kendi mağarasına kadar
mısır tanelerini döküyor. Sabah kümesten çıkan ve korkusuzca yemlenen tavuklar
yemlene yemlene mağaraya kadar gidiyorlar. Sonra mağaraya giriyorlar.
Onları içeride
bekleyen tilki bütün kümes mağaraya girince mağaranın kapısını kapatıyor.”
Çizgi film burada
bitmiş. Işıklar yanmış. Ve dersin hocası kürsüye çıkarak,
“İŞTE
ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİ BÖYLE YÖNETİLİR” DİYEREK DERSE BAŞLAMIŞ.
Sorular:
1-Kümes NERESİ?,
2-Yaşlı horozlar
KİMLER?
3-Genç horoz KİM?
4-En önemlisi tilki
KİM?
Buna göre içinde
bulunduğumuz durumu sorgular isek binlerce yorum ortaya çıkar. UNUTMAYALIM
ULUSLARIN DOSTLARI YOK SADECE ÇIKARLARI VAR
Bizim; ilk düşmanımız
Çinlilerdi. Anadolu’yu fethedince düşmanlarımız; Bizanslılar
(Yunanlılar) ve Haçlılar olmuştur. Şimdi ise komşularımızın tamamı düşman oldu.
Türkler
olarak "Bir Olalım, Diri Olalım, İri Olalım'. O zaman kimse bize bir şey
yapamaz, kimseden de korkumuz, çekincemiz olmaz.
KISACA"TÜRK'ÜN
GERÇEK TÜRK'DEN BAŞKA DOSTU YOKTUR!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder