SİZ DE,SİZ DE, KIZARTMA YAĞINI, LAVABOYA MI DÖKÜYORSUNUZ…
Her evden ortalama 10 kilogram
atık kızartma yağı lavaboya dökülüyor.Maalesef gerçek budur.Farkında olmadan
ciddi çevre kirliliği oluşturuyoruz..
Bir süre kızartma işleminde
kullanılan bitkisel yağ, fiziksel ve kimyasal özelliklerini kaybederek atık yağ
haline gelir. Çoğunlukla lavaboya akıtırız. Aslında bu hatamızın çevreye verdiği
zararı pek çoğumuz bilmiyoruz.
Bitkisel yağların kızartmada
birçok kez kullanılmasının doğru değildir. Özelliğini defalarca kullanımdan
dolayı yitirmiş yağlar insan sağlığı üzerinde kanserojen etkiye sahiptir.
Kızartma sırasında oluşan fiziksel ve kimyasal reaksiyonlar nedeniyle yağda çok
sayıda bozunma ürünü oluşur. Sağlık açısından, evsel kullanımda kızartmalık
yağın 2 defa, kısa aralıklarla kullanıldıktan sonra değiştirilmesi gerekir
Kanalizasyona dökülen yağlar atık
su arıtma tesislerine zarar verir. İşletme maliyetini artırır. Evsel atık su
içinde bulunan yağları, biyolojik olarak arıtmak mümkün değildir. Sonu arıtma ile
bitmeyen atık suların içindeki bitkisel ve hayvansal atık yağlar; denizlere,
göllere ve akarsulara döküldüğü zaman o suyun kirlenmesi ve sudaki oksijenin
azalması sonucu; ortamdaki, başta balıklar olmak üzere diğer canlılar üzerinde
büyük tahribata yol açar.
Kızartmalık atık yağlar ekotoksik
özellik gösterirler. Yapılan
araştırmalarda atık su kirliliğinin yüzde 25'ini lavaboya dökülen kullanılmış
bitkisel ve hayvansal yağların oluşturduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra
önemli bir içme suyu kaynağı olan yeraltı sularının da kirlenmesine neden olur.
Lavabodan
dökülen 1 litre bitkisel atık yağ milyon litre temiz suyun kirlenmesine sebep
olmaktadır.
Nüfusun sürekli arttığı, doğal
kaynakların hızla tükendiği bir dünyada çevre sorunları giderek önem kazanmaktadır.
Çevreye duyarlılık göstermek, bilinçli bireyler ve toplum oluşturabilmek,
konunun öneminin çok iyi anlaşılmasıyla başlar.
Türkiye'de yaklaşık 950 bin ton
likit, 550 bin ton margarin, 200 bin ton yem, boya ve sabun sanayi ihtiyacı
olmak üzere 1.7 milyon ton bitkisel yağ tüketiliyor.. Dünyada 20 milyon ton civarında bitkisel ve
hayvansal yağın kızartma amaçlı kullanılıyor. Bunun büyük kısmının endüstriyel
işletmelerde kullanılmasına rağmen geri dönüşü sağlanamıyor..
Dünyadaki
enerji ihtiyacı hızla artmaktadır. 2050 yılına gelindiğinde enerji ihtiyacının
iki kat artacağını öngörülmektedir.
Tüm bu ihtiyaç artışına rağmen
fosil enerji kaynakları hızla tükenmektedir. Dünyadaki petrol kaynaklarının
yaklaşık 40 yıl, kömür kaynaklarının 200 yıl, doğalgaz kaynaklarının 60 yıl
ömrü kaldığı bilinmektedir. Bu durum tüm dünyada alternatif enerji kaynakları
üzerine çalışmalara sebep olmaktadır.
Biyodizel
bitkisel yağlardan veya bitkisel/hayvansal atık yağlardan üretilen çevreci bir
yakıttır.
Bir litre bitkisel yağdan bir litre biyodizel üretilmektedir. Biyodizel
biyolojik olarak yenilebilir ve biyolojik olarak bozunabilir yapıda bir
yakıttır. Toksin, kanser ve alerjik yapıcı değildir. Ozon tabakasına olumsuz
etkileri dizel yakıtlara göre çok daha azdır. Araştırmalar, 1 kg fosil mazot
kullanmak yerine 1 kg biyodizel tercih edilirse atmosfere yayılan karbondioksit
oranında 3 kg azalma olacağını göstermektedir.
Balıkesir Belediyesi ile Lisanslı
Firma arasında, Belediye mücavir alan sınırları dâhilinde kızartmalık bitkisel
yağların toplanmasına dair bir sözleşme imzalanmıştır. Talebiniz halinde
toplanarak geri dönüşümüne aracı olunmaktadır.
Toplumsal sorumluluk anlayışı ile
bende önemli bir sorunumuzun altını çizmek istedim. EVİNİZDEKİ KIZARTMA
YAĞLARINI..!LAVABOYA MI DÖKMEYELİM .Kızartma yağlarımızı biriktirelim.Daha
sonra Belediye yetkililerine teslim edelim.
Böylece çevre kirliliğini önlemiş ve ulusal enerji ihtiyacının
karşılanmasına destek olmuş oluruz. Dışa bağımlılığı azaltıcı yönde etki eden
çevre dostu bir yakıt Biodizel üretimine katkı vermiş oluruz.
KIZARTMA YAĞINI, LAVABOYA MI DÖKÜYORSUNUZ…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder