26 Şubat 2013 Salı

SİZ DE, KIZARTMA YAĞINI, LAVABOYA MI DÖKÜYORSUNUZ…


SİZ DE,SİZ DE, KIZARTMA YAĞINI, LAVABOYA MI DÖKÜYORSUNUZ…
Her evden ortalama 10 kilogram atık kızartma yağı lavaboya dökülüyor.Maalesef gerçek budur.Farkında olmadan ciddi çevre kirliliği oluşturuyoruz..

Bir süre kızartma işleminde kullanılan bitkisel yağ, fiziksel ve kimyasal özelliklerini kaybederek atık yağ haline gelir. Çoğunlukla lavaboya akıtırız. Aslında bu hatamızın çevreye verdiği zararı pek çoğumuz bilmiyoruz.

Bitkisel yağların kızartmada birçok kez kullanılmasının doğru değildir. Özelliğini defalarca kullanımdan dolayı yitirmiş yağlar insan sağlığı üzerinde kanserojen etkiye sahiptir. Kızartma sırasında oluşan fiziksel ve kimyasal reaksiyonlar nedeniyle yağda çok sayıda bozunma ürünü oluşur. Sağlık açısından, evsel kullanımda kızartmalık yağın 2 defa, kısa aralıklarla kullanıldıktan sonra değiştirilmesi gerekir

Kanalizasyona dökülen yağlar atık su arıtma tesislerine zarar verir. İşletme maliyetini artırır. Evsel atık su içinde bulunan yağları, biyolojik olarak arıtmak mümkün değildir. Sonu arıtma ile bitmeyen atık suların içindeki bitkisel ve hayvansal atık yağlar; denizlere, göllere ve akarsulara döküldüğü zaman o suyun kirlenmesi ve sudaki oksijenin azalması sonucu; ortamdaki, başta balıklar olmak üzere diğer canlılar üzerinde büyük tahribata yol açar.

Kızartmalık atık yağlar ekotoksik özellik gösterirler. Yapılan araştırmalarda atık su kirliliğinin yüzde 25'ini lavaboya dökülen kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağların oluşturduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra önemli bir içme suyu kaynağı olan yeraltı sularının da kirlenmesine neden olur.

Lavabodan dökülen 1 litre bitkisel atık yağ milyon litre temiz suyun kirlenmesine sebep olmaktadır.
Nüfusun sürekli arttığı, doğal kaynakların hızla tükendiği bir dünyada çevre sorunları giderek önem kazanmaktadır. Çevreye duyarlılık göstermek, bilinçli bireyler ve toplum oluşturabilmek, konunun öneminin çok iyi anlaşılmasıyla başlar.
Türkiye'de yaklaşık 950 bin ton likit, 550 bin ton margarin, 200 bin ton yem, boya ve sabun sanayi ihtiyacı olmak üzere 1.7 milyon ton bitkisel yağ tüketiliyor.. Dünyada 20 milyon ton civarında bitkisel ve hayvansal yağın kızartma amaçlı kullanılıyor. Bunun büyük kısmının endüstriyel işletmelerde kullanılmasına rağmen geri dönüşü sağlanamıyor..
Dünyadaki enerji ihtiyacı hızla artmaktadır. 2050 yılına gelindiğinde enerji ihtiyacının iki kat artacağını öngörülmektedir.

Tüm bu ihtiyaç artışına rağmen fosil enerji kaynakları hızla tükenmektedir. Dünyadaki petrol kaynaklarının yaklaşık 40 yıl, kömür kaynaklarının 200 yıl, doğalgaz kaynaklarının 60 yıl ömrü kaldığı bilinmektedir. Bu durum tüm dünyada alternatif enerji kaynakları üzerine çalışmalara sebep olmaktadır.

Biyodizel bitkisel yağlardan veya bitkisel/hayvansal atık yağlardan üretilen çevreci bir yakıttır. Bir litre bitkisel yağdan bir litre biyodizel üretilmektedir. Biyodizel biyolojik olarak yenilebilir ve biyolojik olarak bozunabilir yapıda bir yakıttır. Toksin, kanser ve alerjik yapıcı değildir. Ozon tabakasına olumsuz etkileri dizel yakıtlara göre çok daha azdır. Araştırmalar, 1 kg fosil mazot kullanmak yerine 1 kg biyodizel tercih edilirse atmosfere yayılan karbondioksit oranında 3 kg azalma olacağını göstermektedir.
Balıkesir Belediyesi ile Lisanslı Firma arasında, Belediye mücavir alan sınırları dâhilinde kızartmalık bitkisel yağların toplanmasına dair bir sözleşme imzalanmıştır. Talebiniz halinde toplanarak geri dönüşümüne aracı olunmaktadır.

Toplumsal sorumluluk anlayışı ile bende önemli bir sorunumuzun altını çizmek istedim. EVİNİZDEKİ KIZARTMA YAĞLARINI..!LAVABOYA MI DÖKMEYELİM .Kızartma yağlarımızı biriktirelim.Daha sonra Belediye yetkililerine teslim edelim. Böylece çevre kirliliğini önlemiş ve ulusal enerji ihtiyacının karşılanmasına destek olmuş oluruz. Dışa bağımlılığı azaltıcı yönde etki eden çevre dostu bir yakıt Biodizel üretimine katkı vermiş oluruz.
  
KIZARTMA YAĞINI, LAVABOYA MI DÖKÜYORSUNUZ…

Hiç yorum yok: