DEMOKRAT..3. SAYFA BUGÜNKÜ MAKALE
“Sorma azizim” ..! “Ne olacak bu memleketin hali”
Vakti zamanında alman mühendisler bir baraj inşaatı için Türkiye’ye gelmişler. Akşam
olunca Türk işçilerle aynı lokalde yemeklerini yer içkilerini içerlermiş. Zamanla bizimkiler
gibi rakıya alışmışlar. Bizimkiler iki tek atıp efkârlanırlarken onlar yine keyifle yer içer
sohbetlerine devam ederlermiş. Gel zaman git zaman bizimkiler bakmış ki Almanlar da iki
duble içtikten sonra karalar bağlayıp bizim gibi düşüncelere dalıyorlar. Merak edip sormuşlar;
“Hayırdır, Hans ne düşünüyorsunuz böyle?”
“Sorma azizim” demiş Hans, “Ne olacak bu memleketin hali, onu düşünüyoruz.”
Köyde, kasabada, şehirde, kırda, bahçede, fabrikada, büroda velhasıl her yerde, her düzeyde ülkemin güzel insanı, memleket idaresi, meclis çalışmaları, siyasetçilerin lafları - gafları, belediye hizmetleri konusunda hassas takipte, gözü kulağı memleketin ahvali üzerine yoğunlaşmış olarak yaşıyor.
Ancak kendi işi ile ilgili fikir üretmekte o kadar verimli değil.
Herkes kendi işini yapmak, kendi işine kafa yormak yerine, başkasının işine karışıyor. Herkes başkasının işine karıştığı, o başkasının kendi işini neden iyi yapmadığını tartıştığı için de kendi işine yeterince yoğunlaşamıyor. Böylece herkes başkasının eleştirmeni durumunda kalarak, birinci görevinin kendi işini iyi yapmak olduğunu unutuyor.
Çevrenize bakınız. Gözlemci olarak inceleyiniz. Şikayet eden, eleştiren insanlar çoğunluktadır. Kahvehanede parkta karşılaştığınız arkadaşınızla ayak üstü konuşmaya başladığınızda, söz dönüp dolaşır “ne olacak bu memleketin hali” ne gelir.
Bir cemiyette herkes, üzerine düşen vazifeyi yaparsa, sistem düzgün çalışır. Vücudun işe yaraması organların sıhhatli çalışmasına bağlıdır. Baş ayrı, vücut ayrı olursa, hiçbir işe yaramaz. Saatin çarklarından biri arızalanırsa, saat çalışmaz, vakti doğru göstermez. Bir saate bakınca, akrep ve yelkovan görülür. Onun içinde küçük çarklar da vardır. Bir çark diğerini, o da bir başkasını çevirir. Böylece akrep ve yelkovan, vakti doğru olarak gösterir. O çarkların biri kırılsa, hatta paslansa, saat yanlış gösterir. Onun için herkes kendi işine sımsıkı sarılmalı, vazifesini aksatmamalıdır.
Yılan kendi eğrisini görmez, deveye boynun eğri dermiş. Kendi işimizde üstün başarımızın olması önceliğimiz olmalıdır. Bütün gün hiçbir konuda sorumluluk almayan, kendisi için memleketi için bir şey üretmeyen kişi, sürekli şikayetçi olabilir mi… Ne yaptın da ne istiyorsun demezler mi adama…
Kamu hizmet anlayışı da aşağı yukarı böyle olduğu için bir türlü işler istenilen seviyede hızlı ve sonuç odaklı olmuyor. Baktığınızda işleyen devasa çark var. Tıkır tıkır işliyor. Yani buzdolabı çalışıyor, ancak soğutmuyor. Trafik cezasını yatırmak için gidin bakalım da görün nasıl “tıkır tıkır” işliyor. İnsan plan yapsa ancak bu kadar zorlaştırabilir…
Herkes işini iyi yapmalı sonra diğer konularda fikri varsa konuşmalı, sorumluluk almalıdır.
Hizmet alanlar, mutsuz, sunulan hizmetten memnum değiller. İş görenler yorgun, bedbin, o işi zorla yapan, canından bezmiş haldeler. Ancak memleketin ahvali için susmadan günlerce konuşabilirler. Bir insanın sevmediği işi yapması ona verilecek en büyük cezadır. Kamu kurumlarında karşılaştığımız durum bu. İşi düşüp gördüğü hizmetten memnun olan, kaç kişi var..İyileşme sürecinde olduğumuz söyleniyor.Bir gün bizde hissederiz inşallah.
Kamu kurumlarının böylesi dallanıp budaklanmasının altında önemli ölçüde bu bürokrasi hastalığı yatmaktadır. Bu hastalık aslında insanın beyninde yer alan karakterinde bulunan “TEMBELLİK” ve “BENCİLLİK” dürtülerinin uzantısı olarak yer eder. Tıpkı büroda eğri duran bir tablo o büroda uzun süre duran birinin dikkatini çekmeyeceği gibi bürokrasinin hastalığı da bürokrasinin içinde yaşayanlarca tam olarak bilinememektedir.
Bu hastalığın anlaşılması ve doğru bir şekilde teşhis edilebilmesi için konuya eğilenlerin gerçek anlamda sıradan vatandaş elbisesini bilinçli olarak giymesi ve hizmet talebinde bulunması gerekir.
Sizce Memleketin trafik sorunu Kırmızı veya siyah plaka araçların içinden görülebilir mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder