92 YIL ÖNCE BUGÜN ………..
İstiklal Marşının Kabul Edildiği Günü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü
Töreni (bugün )12 Mart 2013 Salı günü
saat:14.00’da Salih Tozan Kültür ve Sanat Merkezinde yapılacak…
“Millî marşlar,
milletlerin kahramanlık destanlarıdır. Bayrağımız ve onun hürriyetini
ebedîleştiren İstiklal Marşımız; milletimizin ruhunu, tarihini, ideallerini
aksettiren ölmez değerlerdendir…”
Ülkenin
bağımsızlığı ve bütünlüğü için ATATÜRK önderliğinde mücadele veren TBMM
Hükûmeti yeni bir ordu kurarken bu orduyu ayakta tutacak, ona moral verecek
güçleri de harekete geçirme çabasındadır. Anadolu'da tutuşan heyecanı
koruyacak, vatan sevgisini ve inancı canlı tutacak bir marşın hazırlanması
düşüncesi, işte bu amaçla ortaya çıkmıştır.
Dönemin
Millî Eğitim Bakanlığı da bu düşünceyi benimseyerek bir yarışma düzenlemiştir.
Beğenilen güfte için 500 lira ödül verilecektir. Yarışma için gelen 724 şiir
incelemeye alınmıştır. Bir kurulca bunlar titizlikle incelenip şiirlerin 6
tanesi ayrılmıştır. Ama hiçbiri beğenilmemiş, marş olacak değerde
bulunmamıştır. O zaman Burdur Milletvekili olan Mehmet Akif'in para ödülünden
rahatsızlık duyduğu için yarışmaya katılmadığı öğrenilmiştir. Ancak Mehmet
Akif, Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi TANRIÖVER'in "Mükâfatı almazsınız;
fakat iştirak ediniz." ricası üzerine yarışmaya katılmıştır.
Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi, daha önce seçilen altı şiirle Mehmet
Akif'in şiirini ordu komutanlarına göndermiştir. Onlardan, şiirlerin askerlere
okunması ve beğenilenlerin sıralanmaları istenmiştir. Komutanlar, kısa sürede
sonucu bildirmişlerdir: Hepsi de Mehmet Akif'in şiirini birinci sıraya
almıştır.
12 Mart 1921 tarihinde TBMM'de yapılan oylama sonucunda Mehmet Akif'in
şiiri, İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir. Mehmet Akif Ersoy, verilen 500
liralık ödülü "Ben bu şiiri para için yazmadım." diyerek Türk
ordusuna bağışlamıştır. Mehmet Akif, İstiklal Marşı'nı kitabı Safahat'a niçin
koydurmadığı sorulduğunda "O benim değil, milletimindir." cevabını
vermiştir.
İstiklal Marşı'nın bestelenmesi için yarışma düzenlenmiş, bu yarışmaya 24
besteci katılmıştır. 1924 yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat
ÇAĞATAY'ın bestesini kabul etmiştir. Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da
1930'da değiştirilerek Cumhurbaşkanlığı Orkestrası Şefi Osman Zeki ÜNGÖR'ün
hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuştur.
Millî marşımız, milletimizin hiç değişmeyen bağımsızlık karakterinin
yakın çağdaki büyük tezahürü olan ve Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde
gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı içinden çıkmıştır. Millî marşımız, Türk milletinin "medeniyet denilen tek dişi kalmış
bir canavar" tarafından yok edilme niyet ve teşebbüslerine karşı verilmiş
bir kavganın içinden doğmuştur. Onun için adı "İstiklal Marşı"dır.
Mehmet
Akif, son günlerinde, hasta yatağında yatarken kendisine İstiklal Marşı için
“Acaba yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı?” diye bir sual sorulmuş. Akif’in şu
cevabı, bu marşın neyin destanı, neyin mahsulü olduğunu anlatacak bir
vecizedir:
“O
şiir bir daha yazılamaz, onu ben de yazamam; onu yazmak için o günleri görmek,
o günleri yaşamak lazım. Allah, bir daha bu millete bir İstiklal Marşı
yazdırmasın.”
İstiklal
Marşı, Cumhuriyet’in ilanından önce 12 Mart 1921 tarihinde yazılmış olmakla
beraber, Cumhuriyet’i müjdelemiş ve millî marş olarak kabul edildikten sonra da
hemen her gün tekrarlandığı için ATATÜRK ile beraber Cumhuriyet’in sembolü
olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder