20 Mart 2013 Çarşamba

LİSE SON SINIFTA ÖĞRENCİ VAR MI, YOK MU?




LİSE SON SINIFTA ÖĞRENCİ VAR MI, YOK MU?

“2013 sınav sistemin ilk aşaması olan YGS ye sayılı günler kaldı. 1 milyon 851 bin aday 24 Mart Pazar günü üniversite olmanın ilk adımı olan Yükseköğretime Giriş Sınavı’nda (YGS) ter dökecek.”
* Öğrencilere başarılar, anne ve babalarına hoşgörü ve tahammül dilerim.
Pazartesi saat 08 30 da Devlet hastanesine gittim. Kalabalık bir öğrenci grubu, katlarda koşuşturuyordu. Poliklinik koridorunda  nereye gideceklerinden emin olmayan şaşkın ve masum bakışlar içindeydiler..Yönlendirme görevlisinin yüksek sesle açıklamaları duyuldu.
-RAPOR ALACAK ÖĞRENCİLER ÜST KATTAKİ BANKOYA GİTSİNLER…
Onlarca öğrenci birbirlerini itekleyerek hastaların arasından birer ikişer ayrılarak merdivenlere yöneldiler.
Yanımdan geçen bir gence sordum. Bu hal nedir.
–Amca rapor alacağız. YGS hazırlığı için okula gitmek istemiyoruz. Ancak izin vermiyorlar. Rapor getirin diyorlar.
Gördüğüm öğrenci sayısı çoktu. Bu kalabalığa göre Lise sonda devam eden öğrenci kalmamış gibi görünüyor. LİSE SON SINIFTA ÖĞRENCİ VAR MI, YOK MU? Merak ediyorum.
İdarecilerin yaptığı tüm uyarılara rağmen öğrenciler, devamsızlık hakkını kullanmış, sınavın yaklaştığı bu günlerde ise, sınava hazırlık için çaresizlik içindedir. Öğrenci hasta olmadığı halde rapor almak için doktor doktor dolaşmaktadır. Kimi zaman da haklı olarak doktorlarla karşı karşıya gelmektedirler. Öğrenci çaresiz, öğrenci sıkıntılı, öğrenci mağdur, başlarında kimseleri de yok.

EĞİTİM SİSTEMİNDE BİR SORUN MU VAR… Öğrenciler Üniversiteye girmek için okullarımızda eğitim gördükleri halde. Sınavlara hazırlık için hemen hemen tamamı dershanelere koşuyor… Evde istirahatlarını mecbur kılan doktor raporu var. Ancak daha yoğun enerji ile dershaneye, özel öğretmene gidiyorlar… Buna da mecburlar.
OKULLAR, Çocukların beklentilerine uygun, çalışma yapamazlar mı?
Yeni bir konu değil ..Maalesef yıllardır durum budur…Çözüm yok…Yetkililer durumu seyretmekten öte ne yapıyorlar çok merak ediyorum..
Hayata hazırlanan genç yolun başında sahtekârlığa yönlendiriliyor. Bu da eğitim oluyor.
Onlarca rehber öğretmen ve yüzlerce öğretmen lise son sınıfları boşaltılmış okulların boş sınıflarda, yoklama defterine “sınıfta öğrenci yok” diye yazıp, çaresiz bekliyor… Yol yöntem bilmediği için okula gelmiş olanlara ,-sen doktor raporu almadın mı? diye soruyorlar…Üzücü durum..Bu tablo çok acı….

World Health Organization - WHO), Birleşmiş Milletler'e bağlı olan ve toplum sağlığıyla ilgili uluslararası çalışmalar yapan Dünya Sağlık Örgütü,  aynı hafta içinde 2 milyona yakın çocuğun rapor aldığın duysa. Türkiye’de neler oluyor demez mi? Aynı yaş grubundan bu kadar sayıda çocuğun aniden hastalanarak bir hafta rapor alması gerçekten dikkat çekmez mi?Nasıl açıklama yaparlar merak ediyorum….
HEPİMİZ BİLİYORUZ ,ACI GERÇEK BU..YÜZLEŞMEK İSTEMİYORUZ….Sınav merkezli eğitim öğrencileri okuldan uzaklaştırıyor.Asıl gerçek bu…Öğrenci okuldan beklentisini bulamıyor.Dışarıda destek arıyor.Senelerdir inatla sıkıntıyı çözecek düzenleme yapmaktan kaçınıyoruz.Kimler neler denedi…Ne olduysa durum değişmiyor.

Severek coşku ile ilkokula gönderdiğimiz çocuklar; lise eğitiminin son sınıfında kendini cezaevinde gibi hissediyor.Okulu sevimsiz buluyor.Mahkum gibi kaçmanın yolunu arıyor.. İşte bundan dolayı da Devamsızlık tabirine  “ okuldan kaçmak “diyorlar.


Halbuki  Türk Milli Eğitiminin Amaçları 1739 sayılı kanunda böyle demiyor..


Türk milli eğitimini amaçları;“…..Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;……..Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek; ….İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak….” Olarak yazıyor…

Yukarıda yazılan amaçları okudunuz ,ben mi yanılıyorum.Sizce de  bir yerlerde terslik yok mu..?Yazılı olan amaca  uygun eğitim gören ve bu hedeflere ulaşmış kaç kişi var. Bu nasıl çelişkidir. Ya amaçlarda değişiklik yapın, ya da bu yazılanlara uygun eğitim yapın.

ÇÖZÜM BEKLİYORUZ …..Öğrencilerimize bu eziyeti reva görenler vebal altında kalır…Ben sınavlara hazırlayan değil, hayata hazırlayan eğitim istiyorum.. “kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak, bir meslek sahibi gençler”imizi görmek istiyorum.

Hiç yorum yok: