25 Mart 2013 Pazartesi

“GÜNEŞİMİ KAPATMAYIN, BETON ÇOK SOĞUK, ÜŞÜYORUM...”


“GÜNEŞİMİ KAPATMAYIN, BETON ÇOK SOĞUK, ÜŞÜYORUM...”

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu İlk kez, 1974 yılında Ankara’da gördüm. Ali Batman ağabeyimiz ile beraber oturuyordu. 

Kendinden emin, Vakur ve tane tane açık ve anlaşılır konuşmaları ile kendisinden çok etkilenmiştim. Sonraki yıllarda birkaç kez daha kendisini dinleme imkânım olmuştu. Abant kenarında yapılan piknikteki coşku ve enerji dolu hali unutmadığım hatıramdır.

25 Mart 2009 tarihinde, içinde merhum BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasının ardından 4 yıl geçti… Kaza hâlâ aydınlatılmış değil.

Allah rahmet etsin… Mekânı cennet olsun…

MUHSİN : "iyilik eden, iyi davranan, iyi ameller işleyen ve yaptığını iyi yapan kimse"  demektir. Yazıcıoğlu da ismi ile müsemma gibi öyle bir insandı. Balıkesir ‘e onlarca kez geldi.1980 den sonra o zor şartlarda dostlarını yol arkadaşlarını hiç bırakmadı.

Kahramanmaraş'tan Yozgat'a giderken geçirdiği helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatı siyasi mücadeleler ile geçmiştir.29 Mart seçim çalışmaları için "Devletten yardım alamadıkları için helikopter kiralamıştı.Heyecanla ve azimle seçim çalışmalarını yürütüyordu..Malum kaza oldu…Hala nasıl olduğunun açıklanamaması çok manidar.15.03’te düşen helikopterin enkazına 48 saat boyunca ulaşılamadı. Hava şartları vesaire..

Ben tatmin olamıyorum..Muhsin YAZUCIOĞLU neden öldü …Umarım çok geçmeden öğrenebiliriz.

Aradan geçen bunca zamanda olayın kaza mı yoksa suikast mı olduğu hâlâ aydınlatılabilmiş değil. Üstelik cevabı aranan onlarca soru var.

Silinen radar kayıtları, helikopterin beyni denen cihazların enkazdan kaybolması, bu cihazları söken askerlerin görüntülerinin yayınlanması, Merhum Yazıcıoğlu ve 5 kişinin kanında yüksek miktarda zehirli gaz bulunması gibi kafa karıştıran bir sürü ayrıntı var. Ülkemiz için çok önemli bir kayıptır. Genç dinamik dava adamı Muhsin Yazıcıoğlu ülkemiz için çok önemli insandı. Yapacağı çok şey daha vardı.

Muhsin Yazıcıoğlu, 1954 yılında Sivas'ın Sarkışla ilçesi Elmalı Köyü'nde bir çiftçi ailesinin oğlu olarak doğdu. İlk ve orta öğrenimini Şarkışla'da yaptı. Yüksek öğrenimini yapmak üzere 1972'de Ankara'ya geldi. 

Üniversite tahsilini, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde tamamladı. 1978'de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği'nin kurucu Genel Başkanı oldu. 1980 yılına kadar MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulundu.

12 Eylül 1980'de yapılan askeri darbenin ardından, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası sanığı olarak cezaevine konuldu. 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kalan 

Muhsin Yazıcıoğlu, 7,5 yıl cezaevinde kaldığı bu davadan herhangi bir ceza almadı.

Cezaevinden çıktıktan sonra, Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nın başkanlığını yaptı.1987'de arkadaşları ile birlikte MÇP'de siyasete girdi. MÇP'de Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu.

1991 genel seçimlerinde üç partinin oluşturduğu ittifak bünyesinde, milletvekili adayı oldu. “O, inançlarınızı Meclis'e taşıyacak” sloganıyla, Sivas'tan milletvekili seçildi.

29 Ocak 1993 tarihinde Büyük Birlik Partisi kuruldu ve bu partinin Genel Başkanlığına seçildi.24 Aralık 1995'te yapılan erken genel seçimlerde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem 
Sivas milletvekili olarak, yeniden meclise girdi. 26 Nisan 

1998'de yapılan 3. Büyük Kurultay’da BBP Genel Başkanlığına seçilmiştir.

22 Temmuz Erken Genel seçimlerinde 23. dönem milletvekilliğine seçilmiştir. TBMM'de Büyük Birlik Partisi Sivas Milletvekili olarak BBP'yi Meclis'te temsil etmiştir..

Muhsin YAZICIOĞLU, evli ve iki çocuk babasıydı..

Son derece fedakâr, samimi, dürüst, küçük hesaplar peşinde koşmayan, imaj devri iddialarına aldırmayan, inandığını söyleyen, bildiğinin peşinde giden bir siyaset adamı Muhsin Yazıcıoğlu; Fırtınalı bir hayat yaşadı, pes etmedi. Hapse atıldı, üşüdü. 

Doğru bildiğinden dönmedi. Zor zamanlarda dik durdu. Ders aldı, ders verdi. En çok ihtiyaç duyulduğunda vefa gösterdi. Kalabalıklar içinde yalnız yürüdü; ama küsmedi.

KARA BULUTLAR ANSIZIN GÜNEŞİNİ KAPATINCA, ‘SONSUZLUĞUN SAHİBİ’NE ULAŞTI. O SON REİS’Tİ. O MUHSİN YAZICIOĞLU’YDU.

 (Bakara, 2/112) Hayır... Kim muhsin olduğu halde yüzünü Allah için salim kılarsa işte onun için Rabbinin nezdinde mükâfatı vardır. Ve onların üzerine bir korku yoktur. Ve onlar mahzun da olmayacaklardır.

Kur'ân-ı Kerim » 3 / ÂLİ İMRÂN - 169 “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rab'leri katında rızıklanmaktadırlar.”

Hiç yorum yok: