29 Mart 2013 Cuma

EHLİYET ALDI..ARABA KULLANAMIYOR.!






EHLİYET ALDI..ARABA KULLANAMIYOR.!

Ehliyet almış,araba kullanamayan bizim evde 2 kişi var.Önce belge almak için mevcut kurslara devam ettiler.Daha sonra yazılı sınava katıldılar.Direksiyon sınavında gösterdikleri “başarı” sonucunda ehliyetleri oldu..Ancak araç kullanamıyorlar.Ayrıca pedallı araba kiralayarak tekrar kurs aldıracağız. Büyük kızım için böyle yapmıştık o şimdi araç kullanıyor.

Ben trafik polisinin yaptığı sınavdan ehliyet almıştım. El yordamıyla araç kullanmayı öğreneceksin, kimden nasıl öğrendiğini soran olmazdı. Sınavlara girersin kazanırsan ehliyetin olurdu. Yıllarca bu uygulama sürdü. Tanıdığı olanlar bir dakikada araca binip indi. Ehliyetini aldı. Ben dördüncüde aldım.

Avrupa birliğine uyum olsun diye yeni düzenleme yapıldı. Eğitim verilerek ehliyet alınacaktı. Mükemmel bir gelişme oldu. Uygulama dersleri verilerek ehliyet alınabilmesi için Motorlu Araç sürücü kursları açıldı. Ülkemiz için devrim gibi uygulama oldu.

Yeni sistem uygulamaya geçti. Kolay para kazanmada mahir olan aziz patronlar uygulamayı bir günde çözdüler. Türk işi pratiğini buldular. Gördüklerimiz duyduklarımız roman olur. Mevcut uygulamanın ilk dönemlerinde, nüfus cüzdanlarını verenler, ehliyet almaya başladılar. Balıkesir’de sıkıntı olmaya başlayınca ilçelerden, çevre illerden hiç gitmeden ehliyet alanlar oldu. Bunlar herkes bildiği  şeylerdi..

Bu dönemlerde( otobüs) “E” sınıfı ehliyet sınavına görevli olarak katılmıştım.
Sınav yapılacak alana gittim. Hurdaya çıkmış zar zor yürüyebilen bir otobüs duruyordu. Usta öğretici bana sınava gireceklerin listesini verdi. Listedeki isimleri tek tek kontrol ettim. İmzaları kadar uygulamalı eğitim alıp almadıklarını sordum.

-Evet aldık. Öğrendik. Hocamız harikadır.İşte her 
saat içinde listede imzamız vardır.Dediler..
Daha sonra listedeki ilk isim, öne direksiyona geçti. Sınava girecekler en arka koltuklara oturtuldu. Ben dosyamı hazırladıktan sonra direksiyonda oturan beye, kontak anahtarını alıp aracı çalıştırmasını istedim. Usta öğretici anahtarı verdi.
Aday, anahtar elinde panoya bakıyor, ancak anahtar yuvasını bulamıyordu. Telaşla usta öğretici anahtarı aldı. Motoru çalıştırdı. Tekrar sordum. Otobüse daha önce bindiniz mi? Sürücü adayı;
 -Evet bindim. Dedi. Usta öğretici;
-Hocam sen de çok sorguluyorsun, heyecandan oldu. Dedi. Her neyse sabır dedik. Sınav başladı. Hareket edelim. Dedim. Usta öğretici vitese takıverdi. Ne aynaya bakmak var. Ne kontrol, gaza basınca araç atak yaparak hareket etti. Ana yola çıktık. Sağ koldan gelen taksi acı firenle bize çarpmadan zorlukla durabildi. Bizim otobüs ise sağa dönmeyi başarabildi. Yavaşlamak yok. Böylece uygulama sınavı başladı.
Kısa bir mesafede çok geniş bir kavşağa geldik. Sola dönerek devam etmemiz gerekiyor. Bizim sürücü adayı direksiyonu çevirmekte geç kaldı. Doğruca yol kenarındaki su arkına sürdü. O süratle sağ taraftaki lastikler su arkına düştü. Otobüs sağına devrildi. Toprağa değmeden yandaki bir ağaca yaslanarak durdu. Otobüs yan yatmıştı. Bizim aday direksiyona sımsıkı tutunmuş askıda sallanıyordu.Direksiyonda barfiks çeker gibi asılı kaldı.Arka kotluklardaki sürücü adayları.Kapı boşluğuna yuvarlanarak,üst üste sıkışıp kaldılar.Ben Yan yatan otobüsün sağ ön kapısını açtım.Önümde, su arkı var.Zemin çamur.İyice kuvvet verip karşıya atladım.Ancak paltonun sol cebi kapı koluna takıldığından geri asıldı.Suyun ortasına pat diye düştüm.Palto yırtılmış, parçası otobüsün kapı kolundan sallanıyordu.Ben de çamurun ortasına kalçamın üstüne oturup kalmıştım.Çamur içinde toparlanarak ayağa kalkmakta zorlandım.Uzatılan bir sopadan destek aldım .Kenara çıktım.Daha sonra içerdekileri çıkardık..Yol kenarında,bizi takip eden araç duruyordu. Kursun yetkilileri .Geçmiş olsun dediler.Kursun sahibi …….bey;
-Hocam diğer otobüsü çağırdım geliyor. Sınava kaldığı yerden devam edelim. Dedi.
-Çamur içindeyim. Üstümü değiştirmeliyim. Dedim. Çok sinirlendim. Korkmuş sürücü adaylarına sordum.
-Allah’ınızı severseniz söyleyin, bu otobüse hiç bindiniz mi. Dedim. Direksiyonu kullanan sürücü adayı birazda mahcup bir edayla,
-Biz 9 kişi köyden geldik. Hiç otobüs kullanamadık, sabah imza attırdılar. Sınava girdik. Ancak köyde iyi kötü traktör kullanıyorduk. Dedi.
Bunun üzerine sınav yapamayacağımı bildirdim. Bir taksiyle sınav uygulama alanından ayrıldım. 2 ay önce yeni aldığım paltom da yırtıldığı için çöpe gitti. Üstümü değiştirdim. Milli Eğitime bir daha sınav görevi almayacağımı bildiren dilekçe verdim….
Sınavlar dersler devam etti..Kazalar çoğaldı. Bakanlık ihtiyaç üzerine düzenlemeler yaparak sınavları merkezi sisteme aldı. Uygulama eğitiminde sıkı denetimler getirdi. Hala uygulamada gelinen nokta ehliyeti al sonra araç kullanmayı öğren noktasındadır.
İnsanlığın fertler, toplumlar ve bütün dünya çapında en büyük problemleri bizzat insanın kendisiyle alakalıdır ve insandan kaynaklanmaktadır.
Her insan, yaptığının karşılığını görür ve dolayısıyla kendi kaderinden bizzat sorumludur. KURS GÖRMEDEN DAĞITILAN BİNLERCE EHLİYETİN VEBALİNİ MUTLAKA ÇEKECEKLERDİR. Bütün problemler insanla başlar ve insanda biter. En iyi sistemler, problem kaynağı insanların elinde en kötü neticeleri verir; en kötü sistemler de, problem olmaktan kurtulmuş, iyilik ve güzelliğin temsilcisi haline gelmiş insanların elinde hiç de kötü neticeler vermeyebilir.
Devlet ne yapsın sistem getiriyor. İnsanımız yapıyormuş gibi belgeleyerek kısa yoldan gelir kapısı oluşturuyor.
Şimdi tekrar yeni düzenleme çalışmaları var. Yeni taslağa göre teorik ve direksiyon eğitiminde devam zorunluluğuna ağırlık verilecek. Teorik derslere ve direksiyon derslerinde 5'te 1 oranında devamsızlık yapan adayların kurstan kayıtları silinecek. Bakanlık, devam durumunu sürekli takip edecek.Böylece,”Ehliyet aldı..araba kullanamıyor” lafını artık duymayacağız. EHLİYET ALANLAR, ARABA  KULLANABİLECEKLER.. inşallah diyelim..!

Hiç yorum yok: