EHLİYET
ALDI..ARABA KULLANAMIYOR.!
Ehliyet
almış,araba kullanamayan bizim evde 2 kişi var.Önce belge almak için mevcut
kurslara devam ettiler.Daha sonra yazılı sınava katıldılar.Direksiyon sınavında
gösterdikleri “başarı” sonucunda ehliyetleri oldu..Ancak araç
kullanamıyorlar.Ayrıca pedallı araba kiralayarak tekrar kurs aldıracağız. Büyük
kızım için böyle yapmıştık o şimdi araç kullanıyor.
Ben
trafik polisinin yaptığı sınavdan ehliyet almıştım. El yordamıyla araç
kullanmayı öğreneceksin, kimden nasıl öğrendiğini soran olmazdı. Sınavlara
girersin kazanırsan ehliyetin olurdu. Yıllarca bu uygulama sürdü. Tanıdığı
olanlar bir dakikada araca binip indi. Ehliyetini aldı. Ben dördüncüde aldım.
Avrupa
birliğine uyum olsun diye yeni düzenleme yapıldı. Eğitim verilerek ehliyet
alınacaktı. Mükemmel bir gelişme oldu. Uygulama dersleri verilerek ehliyet
alınabilmesi için Motorlu Araç sürücü kursları açıldı. Ülkemiz için devrim gibi
uygulama oldu.
Yeni
sistem uygulamaya geçti. Kolay para kazanmada mahir olan aziz patronlar
uygulamayı bir günde çözdüler. Türk işi pratiğini buldular. Gördüklerimiz
duyduklarımız roman olur. Mevcut uygulamanın ilk dönemlerinde, nüfus
cüzdanlarını verenler, ehliyet almaya başladılar. Balıkesir’de sıkıntı olmaya
başlayınca ilçelerden, çevre illerden hiç gitmeden ehliyet alanlar oldu. Bunlar
herkes bildiği şeylerdi..
Bu
dönemlerde( otobüs) “E” sınıfı ehliyet sınavına görevli olarak katılmıştım.
Sınav
yapılacak alana gittim. Hurdaya çıkmış zar zor yürüyebilen bir otobüs duruyordu.
Usta öğretici bana sınava gireceklerin listesini verdi. Listedeki isimleri tek
tek kontrol ettim. İmzaları kadar uygulamalı eğitim alıp almadıklarını sordum.
-Evet aldık. Öğrendik. Hocamız
harikadır.İşte her
saat içinde listede imzamız vardır.Dediler..
Daha
sonra listedeki ilk isim, öne direksiyona geçti. Sınava girecekler en arka
koltuklara oturtuldu. Ben dosyamı hazırladıktan sonra direksiyonda oturan beye,
kontak anahtarını alıp aracı çalıştırmasını istedim. Usta öğretici anahtarı
verdi.
Aday, anahtar
elinde panoya bakıyor, ancak anahtar yuvasını bulamıyordu. Telaşla usta öğretici
anahtarı aldı. Motoru çalıştırdı. Tekrar sordum. Otobüse daha önce bindiniz mi?
Sürücü adayı;
-Evet bindim. Dedi. Usta öğretici;
-Hocam
sen de çok sorguluyorsun, heyecandan oldu. Dedi. Her neyse sabır dedik. Sınav
başladı. Hareket edelim. Dedim. Usta öğretici vitese takıverdi. Ne aynaya
bakmak var. Ne kontrol, gaza basınca araç atak yaparak hareket etti. Ana yola çıktık.
Sağ koldan gelen taksi acı firenle bize çarpmadan zorlukla durabildi. Bizim
otobüs ise sağa dönmeyi başarabildi. Yavaşlamak yok. Böylece uygulama sınavı
başladı.
Kısa
bir mesafede çok geniş bir kavşağa geldik. Sola dönerek devam etmemiz
gerekiyor. Bizim sürücü adayı direksiyonu çevirmekte geç kaldı. Doğruca yol
kenarındaki su arkına sürdü. O süratle sağ taraftaki lastikler su arkına düştü.
Otobüs sağına devrildi. Toprağa değmeden yandaki bir ağaca yaslanarak durdu.
Otobüs yan yatmıştı. Bizim aday direksiyona sımsıkı tutunmuş askıda sallanıyordu.Direksiyonda
barfiks çeker gibi asılı kaldı.Arka kotluklardaki sürücü adayları.Kapı
boşluğuna yuvarlanarak,üst üste sıkışıp kaldılar.Ben Yan yatan otobüsün sağ ön
kapısını açtım.Önümde, su arkı var.Zemin çamur.İyice kuvvet verip karşıya
atladım.Ancak paltonun sol cebi kapı koluna takıldığından geri asıldı.Suyun
ortasına pat diye düştüm.Palto yırtılmış, parçası otobüsün kapı kolundan
sallanıyordu.Ben de çamurun ortasına kalçamın üstüne oturup kalmıştım.Çamur
içinde toparlanarak ayağa kalkmakta zorlandım.Uzatılan bir sopadan destek aldım
.Kenara çıktım.Daha sonra içerdekileri çıkardık..Yol kenarında,bizi takip eden
araç duruyordu. Kursun yetkilileri .Geçmiş olsun dediler.Kursun sahibi …….bey;
-Hocam
diğer otobüsü çağırdım geliyor. Sınava kaldığı yerden devam edelim. Dedi.
-Çamur
içindeyim. Üstümü değiştirmeliyim. Dedim. Çok sinirlendim. Korkmuş sürücü
adaylarına sordum.
-Allah’ınızı
severseniz söyleyin, bu otobüse hiç bindiniz mi. Dedim. Direksiyonu kullanan
sürücü adayı birazda mahcup bir edayla,
-Biz
9 kişi köyden geldik. Hiç otobüs kullanamadık, sabah imza attırdılar. Sınava girdik.
Ancak köyde iyi kötü traktör kullanıyorduk. Dedi.
Bunun
üzerine sınav yapamayacağımı bildirdim. Bir taksiyle sınav uygulama alanından
ayrıldım. 2 ay önce yeni aldığım paltom da yırtıldığı için çöpe gitti. Üstümü
değiştirdim. Milli Eğitime bir daha sınav görevi almayacağımı bildiren dilekçe
verdim….
Sınavlar
dersler devam etti..Kazalar çoğaldı. Bakanlık ihtiyaç üzerine düzenlemeler
yaparak sınavları merkezi sisteme aldı. Uygulama eğitiminde sıkı denetimler getirdi.
Hala uygulamada gelinen nokta ehliyeti al sonra araç kullanmayı öğren
noktasındadır.
İnsanlığın
fertler, toplumlar ve bütün dünya çapında en büyük problemleri bizzat insanın
kendisiyle alakalıdır ve insandan kaynaklanmaktadır.
Her
insan, yaptığının karşılığını görür ve dolayısıyla kendi kaderinden bizzat sorumludur.
KURS GÖRMEDEN DAĞITILAN BİNLERCE EHLİYETİN VEBALİNİ MUTLAKA ÇEKECEKLERDİR. Bütün problemler insanla başlar ve insanda
biter. En iyi sistemler, problem kaynağı insanların elinde en kötü neticeleri
verir; en kötü sistemler de, problem olmaktan kurtulmuş, iyilik ve güzelliğin
temsilcisi haline gelmiş insanların elinde hiç de kötü neticeler vermeyebilir.
Devlet
ne yapsın sistem getiriyor. İnsanımız yapıyormuş gibi belgeleyerek kısa yoldan
gelir kapısı oluşturuyor.
Şimdi
tekrar yeni düzenleme çalışmaları var. Yeni
taslağa göre teorik ve direksiyon eğitiminde devam zorunluluğuna ağırlık
verilecek. Teorik derslere ve direksiyon derslerinde 5'te 1 oranında
devamsızlık yapan adayların kurstan kayıtları silinecek. Bakanlık, devam
durumunu sürekli takip edecek.Böylece,”Ehliyet aldı..araba kullanamıyor”
lafını artık duymayacağız. EHLİYET ALANLAR, ARABA KULLANABİLECEKLER.. inşallah diyelim..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder